Dinde tecdid fikir.. Şiiri - Yorumlar

Yusuf Aygun
27

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

DİNDE TECDİD FİKRİ VE BİR ÂLİMİN HAYALİ

19.yy. İslam dünyası için bir yenilgi ve çöküntü psikolojisi sürecidir. Bu süreçte İslam dünyasında içinde bulunulan bu durumu ve çıkış yollarını kendi zaviyelerinden yorumlayan düşünce ve siyaset insanları olmuştur ve bu zevatın açtığı yoldan gitmeye devam eden bir takım zümre var olmaya devam etmektedir. Bu psikolojiyle ortaya çıkan bir takım zevat faturayı dine çıkarmış ve adeta sanki bu millet sonradan Müslüman olmuş ve geçmişte yaşadığı parlak zaferleri farklı bir inanca mensupken elde etmiş gibi geri kalmanın ve yıkılışın faturasını İslam’a kesme gayretine girmiştir, bunların temsilcileri- o günün önder ülkesini Osmanlı olarak düşünürsek- bu coğrafyada ve onun eyaletlerinde yetişen, Jöntürkler, İttihatçılar modernistler ve batıcılar olarak sınıflandırılabilir, yine bu dönemin bir kısım bireyleri batıda moda olan bir takım ideoloji ve fikir akımlarından etkilenmiş ve milletin çıkışını bu fikirlere sarılmada bulmuştur, bu akımlar malum olduğu üzere Milliyetçilik, Rasyonalizm, Pozitivizm, Laisizm, Sekülarizim, Kominizim, demokrasi v.s gibi.

Batının Fransız devrimiyle çok çetin ve halk merkezli ve yine halkın isteğiyle elde ettiği ve aslında onların kültür kodlarına uygun fikirler idi. Biz de ise- bu gün olduğu gibi- ithal, halktan çok bir takım elitin, iç ve diş bir takım kaynaklarla halka biçtiği ve dayattığı aslında kültür kodlarımıza da uymayan sadece batıya karşı komplekse dayalı uygun olmayan bir biçimde yorumladıkları bir fikir muammasının sunulması biçiminde tezahür etmektedir neticede bu elbise İslam dünyasına uygun gelmediği ve dayatıldığı için totaliter rejimler ve bu rejimlerin dönüştürürmeye çalıştığı mutsuz halk yığınları doğurmuştur. Bu süreçte çözümü İslam dünyasının kendi asli unsurlarında ve asli kültür kodlarında arayan insanlar ve fikir gurupları da olmuştur. Bu bağlamda Hindistan da Mevlana Ubu’l Kelam Azad, Mevdudi ve İkbal’i, Mısır’da Abduh, Afgani’yi, hasan El-Benna ve Seyit Kutub’u, Anadolu da, Akif, Said-i Nursi, Mustafa Sabri ve Necip Fazıl’ı ve daha birçok fikir ve aksiyon adamını zikredebiliriz. Bir de sentezciler vardır ki, bunlarda batının fikri yapısı ile kendi ülkesinin değerlerini harmanlamak ister ve ortaya garip bir biriyle temelde uyuşmayan bir ucube çıkar, bu zevata da Arap dünyasındaki Baasçılar, Nasyonal sosyalistler ve milliyetçiler verilebilir. Mısırda Cemal Abdu’n Nasır, Libya da Gaddafi, Suut Krallığı, Anadolu da Ziya Gökalp örnek olarak gösterilebilir. Kısacası, fikir sahipleri, kendi değerlerini tümden reddeden ve çareyi tamamen bu değerlerden kurtulmada gören batıcılar ki bunlar her şeyiyle batının kültür değerlerinin ithalinden yanadır. İkincisi, temel batı değerleri olmak kaydıyla kendi bazı değerlerini de muhafaza etme taraftarı olanlarladır ki bunlarda sentezcilerdir, üçüncüsü öze dönüş ve yeniden İslamı ve onun oluşturduğu medeniyeti asrın algılayacağı ve sorunlarını bu zaviyeden çözen bir medeniyet projesi olarak sunmaya çalışan Tecditçiler olarak sınıflandırılabilir. Saydığımız bu guruplardan maalesef ilk ikisi çeşitli iç ve dış faktörlerle İslam ülkelerine hâkim olmuştur ve İslam dünyasına bu iki modelin baskı ve zulümden başka getirdiği hiçbir şey yoktur. Bahis konusu ettiğimiz üçüncü alternatif ise –ki bizim üzerinde duracağımız budur- müstevli güçler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından değişik biçimlerde sindirilmiş ve uygulama alanı bulamamıştır. Bu fikrin Anadolu da ki en önemli teorisyenlerinden biri şüphesiz Sait Nursi ve onun kapsamlı tecdit projesidir. Sait Nursi nin projesi bir birinin tamamlayıcısı olan belli adımlardan müteşekkildir ve bu bir gelecek hayalidir. Fakat maalesef bu proje başta takipçileri tarafından ya doğru algılanamamış yâda eksik algılandığından ve diğer bir takım olumsuzluklardan dolayı ortaya konulamamıştır. Projeyi burada ana hatlarıyla işlemeye ve üstadın hayalin bir nebze tevile çalışacağız.

TECDİT PROJESİNİN TEMELLERİ

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta