Dilsiz Yüreğim Şiiri - Yusuf Kenan Can

Yusuf Kenan Can
23

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Dilsiz Yüreğim

Susma dilsiz yüreğim,
Bırak sıralansın sözcükler.
Cümleler kurulsun cümle önünde,
Cümle kapısında sevgilinin
Bırak anlatsın sözcükler,
Dilimin tutulmuşluğunu, yıkılmışlığını düşlerimin.
Anlatsın geceye sığmayan efkarın
gündüzlere taşmasını
Özgür bırak dilsiz yüreğim,
Mahkum etme sözleri, söylenecekleri...
Salıver, geceye hapsolmuş sırlarını,
İçte bırakılan gözyaşlarımı
Aldırma sen, seni lâl eden gidişe,
Aldırma anlat sen!
Çöz! Sözlere vurduğun prangaları bir bir.
Aç kapısını cümlenin ve çıkart hatıraları
Salıver gitsin gelmemeye...
Bilirim kırgınsın sözlere, söylenenlere
Verilen ama tutulmayan sözlere
Bilirim tövbelisin duymaya, duyurmaya; hatta anlatmaya
Ben seni bilirim ya bilmesine
Sen de bil beni, ey dilsiz yüreğim!
Bil beni ve anla halimi
Gör suskunluğunun oluşturduğu girdapları
Ve girdaplarına kapılan ruhumu
Susma öyle, anlat! Söyle! Hatta yeri geldiğinde de haykır!
Korkma kimseden ve kimseye yapma gurur.
Çöz dilimin düğüm halini,
Söyle ya da söylet bana ne var ne yok sende
Sen benden bir parça değil misin?
Sen benden değil misin?
Sen ben değil misin?
Ben ülkesinin canı cananı ve hatta tay-i pahtı değil misin?
Tek sığınağım, dert ortağım,
Anlattığım, anlattırdığım,
Dinlediğim çoğu zaman da dillendirdiğim değil misin?
Bilmez misin sen susunca susar bu ben ve
Savruk sözcükler dolanır bende?
Karmakarışık olur düşler, düşünceler,
Bilmez misin susunca sen, isyan eder bu ben, beden?
Ne olur dilsiz yüreğim,
Salıver sözcükleri, kurulsun cümleler
Cümleden korkma, benden korkma,
Esir ettiğin sırların esaretinden korkma!
Aç zindan kapılarını, salıver içte olanı dışa!
Salıver saklı duranı, yaşananı, yaşanılacak olanı
Sokak araları, kaldırım üstlerinde,
gecenin en koyu anı geldiğinde kurulan hayallerden bahset önce
Martı çığlıkları arasındaki düşlerden,
Ağaçlara, yıldızlara ve aya verilen söze, sözlere değin istersen
Yabancı bir şehrin kıyı boylarında,
Truva Atının hemen yanında
Dalgaların kıyıya vurduğu,
soğukların ilikleri dondurduğu o zamanda,
içerde bekleyene koştuğum zamanın hemen sonrasında,
kavuşmanın ardında yaşananları anlat.
Arnavut kaldırımlar üstü gezinmelerde,
İki olan taşın bir durduğu halkayı aramalarda
Deniz, kokan, yosun kokan, sevgi kokan şehrin sokaklarında
Söylenen sözleri anlat bana.
Gözlerimin baktığı gözlerdeki anlamı söyle,
Kulaklarımın duyduğu senin hissettiğin o iki kelimeyi tekrarla
Şehirler arası otobüs camındaki yansımaları yansıt bana,
Avuçlarımda hissettiğim sıcaklığı, burnumdaki cennetvari kokuyu,
Anlat ne olur dilsiz yüreğim, anlat bana!
Susma! Çöz sözcüklerimin dilini!
Çöz düğümlerini, salıver nereye gidecekse sözleri
Korkma sözlerden, söylemlerden, söyleneceklerden
Korkma, İstanbul’u seyrettiğimiz o yükseklikten,
Korkma, yalnız kalmasın diye yalnız kaldığın o şehirden,
Rutubet kokulu evin, üstüme üstüme gelen duvarlarından,
Sabahın ilk ışıklarıyla açılan kapıdaki ışıltıdan,
Salınıveren o güzellikten, korkma ve anlat bana saklında olanları
Korkma dilsiz yüreğim, bir daha yemezsin sen vurgun,
Sana reva göstermem ben onu.
Korkma benden, ben o ben yaptığım ben değilim çünkü
Ben sana sözler vererek kapılarını açıtırıp
Şehrini yerle bir eden o değilim,
Ben senim, sen de bensin, bendensin.
Bana ben gibi davran,
Bırak onu bırak gitsin gidebildiği en uzak yere!
Sen yeter ki susma, anlatıver ne varsa
Susma ey konuşmamaya yeminli yüreğim,
Susma çöz düğümünü, aç kapanmış defterleri
Ve yırt bir bir sayfalarını...

Yusuf Kenan Can
Kayıt Tarihi : 16.7.2009 11:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Kenan Can