Dilşah Aytekin Çalım.02/02/1983 Bursa doğumlu.İlk ve ortaöğretimini Bursa'da tamamladı.Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliğini bitirdi.Şu an Silivri'de Bilgisayar öğretmenliği görevine devam etmektedir.
Edebiyat ve şiire olan sevgisini edebiyat öğretmeni olan babasına borçlu olduğunu düşünüyor,Lise yıllarında il çapında düzenlenen yarışmalarda kendi yazdığı şiirlerle, sunduğu yarışmalardaki ardarda aldığı birinciliklerle keşfediyor bu yeteneğini,ardından bu ödüller komposizyon ve As Tv nin organize ettiği münazara yarışmalarında aldığı 'Türkçeyi en iyi ve etkili konuşan öğrenci' ödülleriyle daha da kamçılanıyor.Ardından Bursa'da radyo programcılığı ve şiirlerle sunduğu programlar eşlik ediyor akıp giden zamana...üniversite yıllarında yerel bir tv de haber ve reklam seslendirmesiyle ilgileniyor bir süre.Yazdığı denemeler,hikayeler ve bir çok şiirini daha bir kitapta toplamamış,bunun için biraz daha demlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünmektedir.
Eserleri
Şiirlerinden bazıları antolojim sayfasında görebilirsiniz.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
savasatlay.tr.gg ye davetlisiniz antalya radyosudur sizin gibi degerli bir şairi aramızda görmekten onur duyarız
yüregine kalemine sağlık çok güzel şeyler insanın tekrar tekrar okuyası geliyor