Kurumuş topraklar yürek kurumuş
Beklenen gelmemiş gönül ne ister
Yar bana küsülü gözler yorulmuş
Yanıyor sevdalar seni yar bekler
Ellere kahkaha suratın bana
Yüzüm onunla gülsün diye
Çoktan beri bir can yoldaşı istiyordum.
Duyuldu sesim
Rüyalarımda tanıştık
Minik suratlı ağzı burnu küçücük
Şirin mi şirin tatlı mı tatlı
Dokuz ay taşıdığın
Sancılar çektiğinde
Neler hisseder anne
Kimbilir?
Yavrusunun bir gülüsemesi
Ödüldür herhalde
Yaylalara gittin mi
Yayık ayranla dürüm,
Sacda bazlama yiyip
Üvezin tadına baktın mı?
Şifalı sularını yudumlayıp
Dinimiz, dilimiz, ırkımız bir değil
Ama
Hepimizin tanrısı bir
Hatta
Tüm kainatın
Sahibi yalnız bir tanrı
Sevecen bakışlı, tatlı dilli
Gülücüğü ışıklı
Duygularıma düşüncelerime
Saygılı
Derdime sevincime ortak olan
Zor durumumda yanımda olan
Bahara ulaşan gülşen olalım
Bülbülle dillenip aşkla dolalım
Yaşamayalım biz kara sevdayı
Nağmeler dinleyip ser mest olalım
Dargınlığı unut sevmeyi öğren
Yoksulluğun gözü kör olsun
Hasrete gitmişim hasrete gelmişim
Kırılma noktası dedikleri
Cahillik mi yoksulluk mu?
Toprak bedende ruh yürekte
Can cana gönül gönüle
Sevda küsküne sabretti
Yüreği yüreğe erişti
Sabır kendine sabretti
Güzellikler verdi
Ayrılık yamanmış yarin sözünden
Istırap göründü aşkın izinden
Bıraksan gelmezsen elle gezersen
Anla senden beni bırakıyorum
Yalan riya varmış senin sözünde
çok gusel olmus super olmus
süper ya olmuş bu kadar güzel olmaz
gerçekten fevkalade bir şiir olmuş aynı duyguları üzerine basa basa yaşıyorum şuan...kaleminize sağlık...