gece karanlık çökünce
yüreğimin feryadıdır dökülen kağıtlara
ve sen
böyle bir şiiri yırttın dilruba
artık ne cumbalı ev saadetleri bıraktın aklımda
ne taşlı sahanlarında çıvıldaşan çocuk hayalleri
yıktın dilruba
geçmişim üstüne yükselttiğim geleceğimi
o kağıtla birlikte
yırtıp attın dilruba
oysa düşler gerçeklik taşımalı değil mi
hayal küpüme sığmaz hayaller
kurmamalıyım artık belki de
büyücüler kendi zehirleriyle ölüyor asırlardır
unuttum mutluluğu dilruba
söyle nerden gidiliyordu
yoldan çıkarma beni
herşeyini saçlarına düğümleyip
senin hepsini kaybetmene izin vermiş biriyim
delinin tekiyim
bir yol göster
kimsesizim
hangi eski aşkın ağıdına çıkıyor tarifin
bu yıllardır senden kopamamamdan utanıyorum
uzaklaş artık benden
bir günüm de seni düşünmeden geçsin
çek git içimden
diyemem!
söyleyemem...
bir şair gibi haykırdım ben sana aşkımı
ve ilk kez şiir dediğim bir şiir yazmıştım
eline aldın ve yırttın
yüzüne bile bakmadın kelimelerimin
bu kadar değersizmiydim ben
hayır bu kadar da değildim
okumalıydın dilruba
geç olmadan
ve bir gün kurtlar parçalamadan
o cennet kokan tenini...
ah eski bir lahitsin
kutsal şehrin tam ortasında
kervan yoluna yüz adım mesafede
umudun köleleştirdiği insan yığınlarına
öğretiyorsun umudun yerini
içinde saklıyorsun o beyaz güvercini
dilruba
umut yoksa artık
dindir bu dip sesi kallbime gelmeden
sustur şarkını,gitardan sök
al ve git
peşinden geleni göremeyecek kadar yokedilmişsin
sana noldu nazlı süreyyam
rüzgar kıyamazdı saçlarına dokunmaya
şimdi ne sersemletti seni ki
rüzgar bile tenezzül etmiyor saçlarına...
düş artık düşlerimden
düşündüklerim
sana düşmeden
git artık ellere
ellerim seni istemeden
gözleme beni gözucundan
git sözüm tükenmeden
gelmeni istemeden
hadi acele et dilruba
git
günahkarsın
bak sende
haram meyveden tatmışsın
git dilruba çağırmama da aldırma
git dilruba
tekrar aşık etme kendini bana
21,09,2006
Abdülkadir KaracaKayıt Tarihi : 3.10.2006 13:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)