Dilküşâ - Garib Çoban
Aşk ile Huu teheccüt vakti bizi aslımıza mayalamaya kaldığı yerden devâm ediyor.
Seninle gönlü bir olmayana zevkinden bahsetme!..
Ben bu deliye sevmeyi öğretemedim, demek ki ben imkansız aşklar için yaratılmış bir garibim.
Yüreğim dağladıkça benim yurdum içimde galiba gidiyorum.
Çünkü o başka bir adamdır, sense bambaşka bir adamsın.
Sevgi kalp işi, sevgiyi göstermesini bilmek akıl işi.
Teheccüt vakti kendinden bahsetmenin kapısını sağlam bir kilitle kapat.
Saçından tırnağının ucuna dek hakikatsin!..
Yüzüne her baktığında hamd etme ihtiyacı hissettiğin biriyse!..
Ey sevgili, gerçek sensin!..
Daha ne bilmek istiyorsun?..
Unutma!..
Hiçbir şey göründüğü gibi değil..
Fecr-i sâdık vaktidir; uyan artık yiğidim.
Kabir kabir gezdim, O'ndan başka ne varsa yandı.
Yandık sen ve ben halime bir mektup yazılmış.
Hangi kabre gittiysem sen yoksun.
Geçmiş, yalnızca ona verdiğimiz tepkiler varsa geçmez.
Gelecek, yalnızca onu bekledikçe gelir.
Başka bir insanın hakikati, onun sana açıkladığı şey değil, açıklayamadığı şeydedir.
Bu yüzden, onu anlamak istersen, söylediğine değil, söylemediğine kulak ver!..
O'nu göreyim diye, kıblegâhım da yandı, burası insanı bitirir.
Sen susarsan rabbin konuşur, sen susturmayı bilmezsen hayat seni hep lafa tutar.
Unutma, burası dünya ölüm var ölüm rüya görüyorsun.
Bir şeyin güzelliği, onu seyredenin ruhunda gizlidir.
Sahip olabileceğimiz en büyük rüya, rüya gördüğümüzü unutmaktır.
İnsan, sustuğu şeyler kadardır ve insan insanı, anlatamadığı yerden anlayabiliyorsa yakındır.
O sevdi, sen sevginin kendisi oldun!..
Seven bir iddiâ sahibidir ve bu sebeple sınanmaya müstehâktır.
İçin yansa da, ruhun üşüyecek.
Kimlersiniz?…
Ya bağrı yanık kimselersiniz!..
Yahut da her sabah uyanık kimselersiniz!…
Tek bildiğim, kim olmadığım.
Ve biz her geçen gün bir öncekinden daha fazla hasretle sana kavuşmayı bekliyoruz.
Güzelin güzelliğini arttıran, çirkinin çirkinliğidir.
Teheccüt vakti kimse kimseyi kaybetmez Huu dedikçe, şems vakti giden başkasını bulur, kalan ise kendini.
Ey sevgili, gönlümün Maidesi!..
Şiirimsin sen benim, sen mi sevdin sanıyorsun?..
Üzüm sarhoşu biri iki görür!..
Aşk sarhoşu ikiyi bir!..
Şeytana dil uzatma; kebabın lezzetinde ateşin büyük payı var!..
Varlığı çoğaltan şey onun yokluğudur.
Sevgisizlik bütün bunlara değer mi?..
Fani olanı seriyorsun önüme!..
Hiç kimse kendisi için gizlenen müjde ve mutluluğu bilemez. Secde, 17)
Rızkın mal olması şart değildir.
Yürek tahtına oturanlar arınırlar kusurdan.
Sen kalbime akıl oldun, ben deliler şeyhine mürid.
Bir kere sınırı aşan için artık sınır yoktur.
Güzel bir dostun dediği gibi.
Dünya bir uykudur, ölünce uyanır insan.
Sen erken davran, ölmeden önce uyan!..
Var’a yok demeyiniz; yok olup da gitmeyiniz!..
Ben şems vakti aradan çekileyim de demler, safâlar aşk olsun erenlerim.
(Y.ed - Biz Bu Dünyaya Niçin Geldik Albümü
Kayıt Tarihi : 14.8.2024 08:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Karga konsa gülistana, gül kadrini ne bilir. Kendi kadrini bilmeyen, elin kadrini ne bilir. (Pir Sultan Abdal)Sen

"Sünbül..."
Osmanlıdan kalma da olsa adı...
O mest eden kokusuyla, "baharın yakınlığının" belgesidir adeta..
Sevdiğini sünbül bilen
Koklamasını
Sevmesini de bilendir, bence...
Kadir, kıymet bilmek "fıtrattandır..."
Yaratılışına yakışandır, insan olanın...
Tebrikler Engin Bey..
TÜM YORUMLAR (2)