Destanımız sermestlerin mezesi...
Ayyaşın, berduşun diline düştüm.
Aşığın gelir mi yâri üzesi?
Hatrın için yergi seline düştüm.
Saçların kavramış rüzgarla dansı.
Yeşeren o teller; zarif, fidansı...
Omzuna dökülüp, öyle kadınsı
Süzülen zülfünün teline düştüm.
Görmezden gelerek sıkıntıları,
Fırsata çevirdim takıntıları.
Her yer, yarım aşklar döküntüleri...
Şükür, sende umut iline düştüm.
Zorluk çektirmeyi sevmene rağmen;
Görülmemiş olmaza boyun eğmen.
Bulunsun isterdim merhamet düğmen;
Duvağı mühürlü geline düştüm.
Vaki midir bir ricanı teptiğim?
Atlanmasın yarana su serptiğim.
Ve tam işte bu sebepten dertliyim.
Umman aştım, hazan yeline düştüm.
Sevdiceğin durmadı mı sözünde?
Bir gün hüsran oluştu mu yüzünde?
Kararlısın seyre, Leyla izinde...
Ve ben Kays'ın mecnun hâline düştüm.
Felek, çamurlarda yıkadı zeri,
Kapandı karlarla bahtın üzeri.
Bendine hapsolan mücrim benzeri
Zalim duyguların eline düştüm
Başımıza gelenden ben mesulüm;
Sunduğun her çözüm benim makbulüm.
Bu sıralar özlemekle meşgulüm;
Sevdalar şehrinin yoluna düştüm.
Kadere baktıkça hayata küstük,
Semaya bedbahtlar mührünü bastık.
Bıçağa dönüşmüş ibrişim yastık…
Gül varken ısırgan dalına düştüm.
Bir ışıksın, her an gönlümden sızan…
Yüreğimi tutuşturan bir suzan…
Tercümanım, fezadaki füruzan…
Her saniye yıldız falına düştüm.
Gönül yok mu, her cefayı kâr kılan...
Hasret, aşkta gazabından korkulan...
Zuhal mi Zühre mi kesfe garkolan?
Mehtabı düşlerken tüline düştüm.
Can getirdim kalbine kira için.
Feda ettim, sevdada sıra için.
Gönül çelen tek bir dilâra için
Aşk yurduna, sahra çölüne düştüm.
Kayıt Tarihi : 13.7.2021 10:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yazılış Tarihi: 2011 Düzenlenme ve son halini alma tarihi: 11.07.2021
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!