Dilimin Altında Sakladığım Şiirlerin Man ...

Oğuzhan Ceylan
27

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Dilimin Altında Sakladığım Şiirlerin Manifestosu

Münferit bir yağmurda sızlıyor bütün şehir
çığlık çığlığa bir hüzün bu
içimde büyüyen sessizlik var
her nefeste seni sayıklıyorum işte
şimdi tütün kaçakçısı gibi
sessizce taşıyorum kendi gölgemi

her şehrin gümrüğünde
yüreğim didik didik aranıyor
her sorunun kenarına Lam çizdim bekledim
mürekkebim kurudu, kalemim aşındı
bin defter eskittim bir Cim görmedim
şimdi her soru yeni bir yara açıyor şakağımda

düştüm bütün soruların peşine
her sayfa yeni bir gurbete çıkardı beni
her soru yeni bir mahkeme kurdu içimde
bütün Lam'larım cevapsız kaldı
her biri ayrı bir isyana dönüştü şimdi

kimsenin uğramadığı vakitlerde boynuma asıyorum yalnızlığımı
bütün saatler şahidim olsun hiçbir zaman geçmiyor içimden
kaçak bir şafağın torbasında saklıyorum bütün yarınlarımı
her gün yeni bir gurbete çıkarıyorum kendi sesimi

insan bazen öyle bir noktaya gelir ki susmak en büyük haykırıştır
her sokak başında bir veda sahnesi her caddede bir hüzün birikir
kör bir kuyunun dibinde dilimin bütün anahtarları paslanmış
her gece yeni bir sır öğreniyorum zifiri karanlıktan

omzumda bütün akşamların suskunluğu
her geceye yeni bir teklik sözü vermişim
ne zaman göğüme baksam bir derin kuyu
her nefeste biraz daha içime çekiyorum yıldızları

geceyi içime çeke çeke
kendimi kaybettim sonsuzlukta
derler ki insan en çok
kendinden kaçarken kendini bulurmuş
kahvelerde unutulmuş şiirlerim var benim
her biri ayrı sürgün
ve bu şehir bana mezar
bu gökyüzü bana dar geliyor artık

kimsenin bilmediği dilde yazılmış bir kitabım
her sayfamda başka bir mevsim hüküm sürüyor
gecenin bir vakti şehrin bütün ışıkları sönse de
içimdeki sır bütün aydınlıkları gölgede bırakıyor
öyle anlar vardır ki insan kendini bile yabancı bulur
ben şimdi hem kendimin sürgünü
hem de şehrin kaçağıyım

bütün kadranları pas tutmuş saatlerin
her biri ayrı bir kimsesizliği işaret ediyor
gölgemi hangi şehrin mahzenine sakladıysam
anahtarını da orada unuttum
damarlarımdan sızan her harf
yeni bir isyan yazıyor kaldırımlara
dilim çelikten
dudaklarım paslı bir namlu

her suskunluğun altında gizli bir çığlık saklı
ben ki kendi sesimi bile emanet bıraktım geceye
taşların dilinden anlıyorum artık
duvarların sesini dinliyorum geceleri
her tuğla yeni bir şiir fısıldıyor kulağıma

her insan kendi sürgününün kadısıdır önce
ben ki her mahkemede hem sanık hem savcı oldum
kaç kez sustum, büyüdü içimde kelimeler
şimdi hangi sessizliğin bekçisiyim söyle

içeriden kanarmış yaralar derince
ben ki her yarami sokağa akıttım
şimdi bütün kaldırımlar
benim kanımla boyanıyor geceleri

bütün saatleri kurşuna dizdiler de
yine geçmedi zaman
bazı suçlar vardır ki affedilmez
benimkisi kendim olmak suçu

derler ki insan ancak kaybettikleriyle var olur
ben kendimi de kaybettim de
hala varım işte
hangi vaktin hesabını vermeliyim

Oğuzhan Ceylan
Kayıt Tarihi : 24.11.2024 18:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!