Her ecnebi astı, boy boy tabela;
Sanki cadde ,sokak, bu şehir gurbet.
Örüldü dilime ,püsküllü bela;
Öz vatanda kaldım, özüme hasret.
Adamlar bilirim, Özden habersiz.
Sağım Amerikan ,solum İngiliz.
Takılır aklıma ,garip yurt Tebriz.
Dokunma dilime, sen de yanarsın.
Odun bizden ama, ocak yabancı.
Nesilden nesile, kuşak yabancı.
Sap bizden olsa da, nacak yabancı
Dokunma dilime ,sen de yanarsın.
Yapışmış sırtına, batı yaftası.
Bizden uzak özel, günü haftası.
Düşsün ardı sıra ,varsa hastası.
Dokunma dilime ,sen de yanarsın.
Dili bayrak olmuş, koca bir ulus;
Ağlar Karaç'oğlan, Mevlana Yunus.
Düşer gölge gölge, üstüme kabus.
Dokunma dilime, sen de yanarsın.
Söyledi destanı, atamız Korkut.
Yoluma iz oldu ,Kaşgarlı Mahmut.
Şeyh Edebalı'da , bulmuşum Umut.
Dokunma dilime, sen de yanarsın.
Olmuş yad ellerde, tutulan maşa.
Çala kaşık girer ,öyle her aşa .
Beyler Uşak olmuş, uşak'ta paşa,
Dokunma dilime, sen de yanarsın.
Bir milletin dili, kültür ögesi.
Dil varsa bütündür, yurdu bölgesi.
Işıksız adamın, olmaz gölgesi.
Dokunma dilime, sen de yanarsın.
Nesirde, şiirde, destandır yazım.
Söylenecek türküm,çalacak sazım.
Mertçedir duruşum, millidir tarzım.
Dokunma dilime, sen de yanarsın.
Bir gün olur kalmaz, tutacak dalın.
Atalay söyledi, duru ve yalın.
Alınmak istersen ,üstüne alın.
Dokunma dilime, sen de yanarsın.
Kayıt Tarihi : 26.11.2022 20:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!