İçimde bir şeyler geç kalışların sesin de.
Çığlıklarım var, ama yetmiyor nefesime
Ruhunu terk etmiş bedenler varken.
Söyle benim derdim dert mi kalır bu yüreğim de.
Kan ağlasa da gözler, gelmiyor gidenler…
Gelen davetiye geri dönüşe kesilmez
Gidilen noktada çoktur, meşguliyetler
Bu yalan dünyadan, aman dilenmez
Ruh bedenden artık çıktı bir kere…
Tek ihtiyaç vardır Kuranı Kerime
Vardığım nokta asıl olan evime
Dökme artık gözyaşını dillendir dualarını
Benim ihtiyacım olan sadece dua
Sağ yandan el değdir, kalbin üstüne
Salâvat hep dursun sabır diline.
Değince sağ elin kalbin içine
Sevgiden dillenir o yürek bende
Ruhum ferahlar her dillenmen de…
Bir davetiye gelir… Bilinmezliklerden
Açıp okumaya yürekler dayanamaz
Gözlerden kanlı, kanlı yaşlar damlıyor
İçimde bir fırtına. Kökten koparır fidanı
Çeksem de, yaksam da dünyaya bin figan.
Özlemler çoğalacak. Kapılardan gelir sanılacak
Davetiyeyi alan gitti de gelmeyecek…
Bir gün gelip herkesi yanına alacak
Dualarla uğurladığım hayırlı olsun bu gün senin bayramın...
Ey Rabbim bana öyle bir ölüm nasip et ki gelenleri tebessüm ile karşılayayım
ağıtlar, kanlı yaşlar, isyan yerine değil, dillerden düşünleri kelimeyi şahadet salâvat duyayım...
Yaşamak demek ölümün diğer ismidir
yaşamadıkça nasıl ölüm olsun ki
maksadı hakkaniyet ili nefes almakta
alınan nefesi iman ile verebilmektedir
Dünyaya geldim boş
suyundan içtim oldum sarhoş
gözümden akan yaş
pişmanlıktan olmasın
haydi yüreğim imana namaza koş
Zennehar yılmaz
10.05.2012 20:42:39
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta