Senden yoksun paragraflarım,
satırlarıma sensiz başladım.
Belki de yanlızlığın kirzidir,
beni yazmaya sürükleyen,
belki de çiçeklerdir,kuşlar
yada baharın sesidir kim bilir?
Sebebi olmasa bile başladım artık.
Sesini,saçının telini,teninin kokusunu
hatta hiç çekinmeden,ürkmeden
kıskana kıskana seni,
benden gayrı sevdiklerine
küfretmeye başladım.
Önce sesinin rengine karar verilmeli.
Mavi mi? Engin denizler gibi.
Yeşil mi? Tutsak yapraklar gibi,
yok illa ki tutsaksa kırmızıdır
gardiyan bedenimin damarlarında.
Yeter dayanamıyorum yokluğuna
Sensiz burası ölüler ülkesi,
yanlızlık diz boyu.
Ülkeme batıdan doğan güneşimsin
suretin yeter yüreğimde kıyamet koparmaya.
Sensiz burası ölüler ülkesi,
günler ziyan zebil,umutsuz
geceler karanlık,kükürt kokar.
Pencere kenarlarındaki
sevda kırıntılarıyla beslenir,
kırık kalpli,umutsuz ama günahkar kuşlar.
burası sensiz ölüler ülkesi.
Nasıl bitireceğimi bilemezken hayatımı,
suretine hitap bile bulamazken
ve şahin gibi tüneyerek sevenlerimin üzerine.
Yüreksiz bir dilenci gibi senden
yüreğini dileniyorum.
Ve senden yoksun başladığım paragraflarımı,
satırlarımı sensiz bitiriyorum.
Kayıt Tarihi : 17.4.2004 16:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!