hayat ikilem midir ki
hayat iki kere elem
ayrılmak uğruna sal peşine takılı yarımada
ölmek visalini uydururken bahara
aslında çay ve sigaradır
sehvetin kafama sıkılmış bir enjeksiyondur
sanki dimağımda bir kaşıntı
tatlı bir yara soyguncusu olmuş atraksiyondur
telkin o pezevenklerin gözlerindeki telkindir
acziyet kaldırımında fermuardan sıyrılmıştır tefeci
hayat bu istanbulda dersin
gözlerinden kaçtığım hani
hani
bir ilçenin göl kenarında
bıçak sırtıyla bayılan balıklarda
nane yağında uyuturken beni
hayat ikilem midir ki
bir yokuşu tırmanır elbet araba
sis farlarında oynayan dansöz toz bulutçukları
stratosferden düşen bir kayayı fırlatan teker
sonra inişe doğru açılan
yeşilırmağın kollarındaki milliyet
yeşil bir kahine sevdalı mavi gözlü esmer bir kadın
Almus’a Kızıldereden giderken
bi çiftçinin hayata bıraktığı şarkıyı yol bilmek
işte hayat/
şair işte
çayın dibini küllüğe döküp çay söndüren şair
kaç emekliliğine kafa yorduğum
bilmeceli dosyalarda
sıkılıp etrafa üfürdüğüm gibi
hayat işte sevdiğim
ne şehir bilir ne diğer insanların hükmünden bihaber
yalnız ve cinayetperest bir diktatör gibi
elini bile sürmeden akıbetimizi gözleyen
ah sevdiğim
şu hayat ikilem olsa ne
nedir ki
bir bozuk paradır gözlerimizde
yada pamuk yapmış olacak yapacağını
sen visalini bil sevdiğim
hayatı
çay ve sigarayı ellerimde
Ahmet Serdar OĞUZ / NİKSAR
Ahmet Serdar OğuzKayıt Tarihi : 14.8.2017 09:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!