Senin büyük olduğunu büyük sözlerden anladım; ama küçük bir dünyada fanusunu kırmışsın.Bu dersin son saatiydi.Zil çalmasına çalar da aşk beni sana çalar mı?
Beni sev diye dersi uzattı kader,yan sırada gözlerin aydınlatıyordu en arkada oturan beni.Testim de bitmemişti.Susuz ve sensiz oturuyordum.Testim de yanımda,kana kana seni içiyor, seni çözüyordum Dilemma …
Senin adını yüz bin harfe nakşederek imbikten imgeye ince heveslerle yazıyordum.
-Güzelliğin zerrecikler halinde aşkyüzüme yayılır ve içimde sen diye kalır.
Tadında adının anlattığı bir benzersiz tatlılığın yenilmemişi var.Oysa ben tattan önce adından önce,öncelerini sevdim. Sonralarını yaşamayı sevdim.Henüz seni tam olarak sevmedim.Bak yine zil çaldı.
-Hocam biraz daha kalsaydık.Biz ne güzel testten ve testiden içiyorduk.
-Hocam:- “Bin'leri doğuran bir'dir. O bir ise senin içinde gizlidir. Sen ''bir'' ol ki '' bin'' senden kuvvet alabilsin” dedin.; ama Dilemma anlamıyor. Ne bir oldu, ne bin oldu..
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta