Bir rüya...
Bitmek tükenmek bilmeyen yollar,
Patikaların, dönemeçlerin çizdiği haritalar,
Özlem ve hasretle yer edinen anneler,
Yeter! Usandım!
Kafaya silah dayadı yol ayrımları.
Bir tebessüm...
Saflık, berraklık, tazelik ve tecrübesizlik,
En güzelidir ilk kapı, bir anlık,
Suçsuz, günahsız, kalemsiz defterdarlık,
Adem-i mutlak'ta Yüceye bağlılık,
Bana kalan birkaç hatıra gerisi kiralık,
Bir ikilem...
Sıradanlığın kemale dargınlığı, benliğe bir başkası,
Acep! Görmeyen gözlerin aydınlık hayali mi?
Yoksa! Mahkumun yerküreye sevdası mı?
Ne ileri ne geri, bu kaderdir, sardı beni
Yok mu? Vicdan! Asalet! İnsanlık Meta sandı beni.
Hâlbuki bir ikilemdi, aldı benden beni.
Bir ışık...
Sanki nur, aydınlığa güneş, ayrılığa özlem,
Ak bataklık, ötesi yüceden yardım
Belki naz, işaret, beyaz diyara ilham,
Terk et! Uzaklaş! Ah! Kulak astı kalbim,
Oysa mayın tarlasınaydı, bilemedim.
Bir teselli...
Bin yıllık tohum, yazgının hediyesi kuşkulu yudum,
Sen ey! kutsaldan şermende masum,
Gel eyleme! vazgeç! kılma Yaradanı mahzun,
Dönüş var edenedir, sanma nefsi mazlum.
Kayıt Tarihi : 25.5.2019 03:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!