Bazıları kendi masalını yaşarmış,
Bazıları da dramını.
Bilinir bu elbet,
Bilinir de,
yine de kaçınılmaz bir dilemmadır bu,
yenik düşer dramını yaşayanlar
Masalını yaşayanlara.
Bu dilemmada sen,
Ağır ağır kanıma işleyen,
Zehir gibiydin.
Giderek ivme kazanan,
Kötüsü de panzehiri olmayan...
Ve ben biliyordum aslında,
vuslatı olmadığını bu aşkın.
Ama tünelin sonundaki ışığı ararken
sarıldım zehirli sarmaşığa.
Çünkü umut deniziydi aşkım.
Ve ben de tek başına yüzen balıktım.
Ayın dünyaya olan aşkı gibi,
Yan yana gelmeleri imkansızcasına.
Oysa sen benim eksik olan parçamdın,
Tamamlanamayan pazıl gibi.
Hani su akmadığında dert olur ya,
Ya da akacak yer bulmak için çırpınır.
Ruhum da yolunu bulamayan su gibi,
Çırpındı yüreğine dokunmak için,
Ve giderek ulaşmak ruhuna...
Ve şimdi ben Don Kişot gibi,
Hayalimde mi yaşatmalıyım,
Ya da Sanço Panço'ya,
Kulak mı vermeliyim?
Ama benim,
Ama benim gücüm yok ki,
Yel değirmenleriyle savaşacak.
İşte öylesine hapsoldum aşkının içine,
En büyük çaresizliğim olduğunu bile bile...
Kayıt Tarihi : 20.1.2015 19:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nihal Bıkım](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/01/20/dilemma-53.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)