Dilemma
MERHABA!
Sevgiye
Aşka
Gülmeye
Sarılmaya
Hayallere
Çocukluğa
Öfkeye
Bunalımlara
Karanlığa
Hırsa
Sahipliğe
Hüzne
Mutluluğa
Bırakmaya
Birliğe
İkilemlere
Sevilmeye
Düşmeye ve kalkmaya
Uykusuzluğa
Acıya
SANA.
On bir yüzyılım sonunda!
İşte bak aynı yolda kesişmişti işte yollarımız.
Farklı yönlerde yürüyen iki yolcuyduk, bu karanlıkta.
Çocukça bir ümitsizlikle arandığım bu kapkara yolda.
İşte tam o anda, o heyecanla, gözümün gözüne değdiği işte tam, o-an-da.
Senin sol gözün benim sağ bileğimi yırtmış.
…..
Nefesim kesilmişti!
Koyuluk tenimi çok ısıtmıştı.
Dizim yerde ciğerlerim dardı.
Son ana kadar baktım ardından.
Başın göğsüne hiç, değmemişti.
……….
Bir gün sonra!
Gene mi?
Peki: İşte koyuluğum.
Göremezsin.
Bir yanın çığlık atar. Ben duyarım. Sen.
Duymazsın.
……
Onurlu yollara sırtımı döndüğüm günden beri,
Haince, ama inan zararsızca arandığım
Böylesi bile sıcacıklığın hatırına.
Bana sorarsan derim ki: Sen nefes al!
Nefes al. Nefes al. Nefes al. Hadi.
Nefes al, nefes al, nefes.
Nefes al hadi. Hadi nefes al.
Nefes al nefes al.
Nefes.
……
….
…
..
Sıfır altı haziran iki bin yedi.
Kayıt Tarihi : 1.9.2014 03:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!