Dilekçedeki Mühür Şiiri - Tekin Bekar

Artık, hayatın çetelesinde, ne ölüyüm ne de diri,
Günden güne yaşlanan, yaşlı, aciz ihtiyarın biri,
Aşılmış yolların tozu, kaplamış koca ömrümü,
Zaman; ucu sivrileşmiş hançer, deşer böğrümü,
Kayaya aşık dalgalar, öç alırcasına döver şimdi,
Rüzgarın tatlı ıslığı, tüm hırsıyla söver şimdi,

*
Artık dışarıda ne gürültü var, ne gürültücü bir telaş,
Ömür; zamanı zamansız içen, zamankolik ayyaş,
Zaman geniş, genişlikte sırıtan ''an'', ansa ''bir'',
Üstte duran alta, ne zaman iner “Allah bilir'',
Dönsem bir köşe başından, ve hayata desem,
''Senden alacağım var', kalan bozuklukları istesem,
Üç beş tebessüm, yarım kalan kahkaha ve gençlik,
Vuslattan yolu sapan, dertlerin değiştirdiği kimlik,
Yalnız biri, gölgesi yalnızlıktan, saklanmış ardına,
Ömrün basamaklarından, çıkmış tasanın tahtına,
Eski günahların gölgesini, meğerse geçiyor yenisi,
Kulları kıyametten, kurtarır mı? Nuh'un gemisi,
Zaman zaman, vaktinde, vakitlice daralan zaman,
Vadeler küçülürken, ömürlerse vadesiz kocaman,

*
Artık ruha batıyor, büyüyen bedenin kemikleri,
Ey çilli aynalar, yoksa bu mu? İhtiyarlık dedikleri,
Açılır, doğumla vurulan, yaşama kelepçesi,
Anahtarı ölüm ; ölümse ruhun, hürriyet dilekçesi,
İlahi düzen böyle, gize bürünmüş, sırlı kainat,
Yorulan sualleri, ardından koşturan hakikat,
Bir bilmece, çözmeye vakit var mı yok mu?,
Ömürde ilmek, düğümler az mı çok mu?,
Evet evet, yerin dibine sokacak, o gün sevdiklerim,
Kurtarır mı bilinmez, hayatta görüp de bildiklerim.!