Dilekçe Şiiri - Rıza Yorulmaz

Halimi arz etmeye sunarım dilekçemi,
Okuyunca anlarsın pek muhterem hakimim,
Biraz uzun olduysa lütfen hoşgörün e mi!
Hadise neyin nesi ve anlayın ben kimim.

Kenar bir mahallede oturur bu kulunuz,
Ev demeye bin şahit lâkin çaresi yoktur,
Çay içmeye beklerim düşer ise yolunuz,
Bizzat görün isterim yalana karnım toktur.

Sabah olunca evde üç evlat işe gider,
Ben de besmele ile çıkarım bir pazara,
Hanımım yürüyemez arkadan dua eder,
Hergün birazcık daha yaklaşırız mezara.

Küçücük dünyamızda ömür böyle giderken,
Ev sahibi olmaya, dert aldık başımıza,
Banka, kredi, kefil; taksit, ipotek derken,
Adeta zehir kattık, o tatlı aşımıza.

Taksitleri ödesin diye kiraya verdik,
Baba malıymış gibi oturuyor kiracı,
Ne bir kuruş parası; ne de yüzünü gördük,
Malınla rezil olmak, hakim beyim çok acı.

Aylar çabucak geçti, sene bitti para yok,
Bankacılar günbegün, aşındırır kapıyı,
Mahkemeye verelim, dedik başka çare yok,
Kaybetmek istemeyiz, o mübarek tapuyu.

Bir avukat tutalım, hemen işi bitirsin,
Hem çıkarsın adamı, hem alsın kiraları,
Bıçak kemik ucunda, paramızı getirsin,
Anlatsam gülersiniz gördüğüm rüyaları.

Vekaleti çıkarıp verdik parayı peşin,
Dava açıldı lakin ilk celse altı aya,
Bankacılar beklemez insaf edin kardeşim,
Varsa kendi eviniz verin bana kiraya.

Sayılı gün tez geçti, nihayet geldi çattı,
Hakim yokmuş; mübaşir, bize ne akıl verdi,
Kan şekerim yükseldi, kafamın tası attı,
Altı ay sonrasını, yeni hedef gösterdi.

Kiracı sırıtarak, geçip gitti önümden,
Bu kafayla daha çok beklersiniz der gibi,
Yığılıp kaldım orda, ömür gitti ömrümden,
Kaybetmişim kendimi, sanki derbeder gibi.

Bankayı zapt etmenin, mümkünâtı kalmadı,
Borç ikiye katlamış, tefeciden de beter,
Satışa çıkardılar, ederini bulmadı,
Canımızı almayın, bize bu kadar yeter.

Beni merak etmeyin, felç indi bir yanıma,
Lâkin hanımın kalbi, acıya dayanmadı,
Ne desem bilmiyorum, tak dedi şu canıma,
Kadın haber alınca, uyudu uyanmadı.

Üç evladım var dedim, kanları deli akar,
Kayboldular ortadan, bir zemheri gecesi,
Ateş düştü ocağa, figanım dağlar yıkar,
Yüreğim deldi geçti, üç acı kurşun sesi.

İşte böyle hakim bey; okudun dilekçemi,
Bir ev alalım derken, kayboldu tüm huzurum,
Azmettirdim onları, geçirin kelepçemi,
Çocuklarım masumdur, ben yatmaya hazırım.