DİLEKÇE
Ülkü adlı gülümüzü solduran
İhanetten davacıyım savcı bey!
Mamak’taki zindanlara dolduran
Apoletten davacıyım savcı bey!
Gündüz sağcı, gece solcu vuran bu
Seksen Eylül’üne saat kuran bu
Dinamit atan bu, bomba soran bu
Silüetten davacıyım savcı bey!
Memleketi karıştırıp soydular
İşkembeye tıkıştırıp doydular
Düzeni düzdüler rafa koydular
Ticaretten davacıyım savcı bey!
Bindiği dalı keser mi insan
Odtü’de kuruldu bu tezgâh, bu plân
Komünist Cıa’cı olur mu ulan
Şavroletten davacıyım savcı bey!
Hücre diye samanlığı bastılar
Ceryanı verdiler, kafa kastılar
Bu gençleri bilmem niye astılar
Adaletten davacıyım savcı bey!
Sorgusuz sualsiz tıktı zindana
Kodes kapısında kahroldu ana
Yas tuttu Manisa, küstü Adana
Mezelletten davacıyım savcı bey!
Asırları buldu kesilen ceza
Yedi yıl işkence, eziyet, eza…
Vali oldu bizim Bekçi Mürteza
Siyasetten davacıyım savcı bey!
Önce sağ-sol, sonra Alevi-sunni
Şimdi Kürt-Türk, yarın Şafi-Süryani
Bu Amerika’nın tezgâhı yani
O lânetten davacıyım savcı bey!
“Ne sağcı ne solcu Ülkücüyüm” der
Halkını kucaklar, vatanı sever
Gönül ipliğiyle bağladı kader
Hamasetten davacıyım savcı bey!
Böyle bir düzene ben nasıl sövmem
Düşküne vuramam, garibi dövmem
İdris Karakuş’um haini övmem
Hidayetten davacıyım savcı bey!
Kayıt Tarihi : 19.6.2020 04:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!