ışık sarısı nazar çevrelemiş bir diğeri görmüş
eflatun ışıklar da yürüyormuş benimle bir diğeri sordu senin rengin ne
ben gökkuşağının altından geçmeye koşuyordum
zincirlerimi koparmadan ve dahi parlata alargada gülüyordum
/
ritimlerinde sevinçlerim saklı duyularımı çanlara bağladım
rüzgar her deydiğinde senin için çınılayacaklar ve
büyük kampanalara değişimleri çizdim değişirsin diyerek
geniş ufkun ölümsüzlüğü duyulmaz ezgilere dönüşür
işitmez olursun diye
Martı, yüzünü yıkadı gök majiden inerken.
Yasanın üstünde çizgiler çekti bahar, hayalin ölgüsü dirildi.
O, uzak geçmişe özlemdi. Ortak yön düşüncesi sürrealistin kavramında kanat çırptı suya. Birbirine yakın tarihlerin deniz savaşında.
Gökyüzünden denize doğru pikileyen üç kuş küçükten büyüğe griden beyaza, doğum, büyüme,ölüm, beyaz. Büyümek! Başlangıç ve ortak kökeni imge imge tanımak ve kavuşmak suya bembeyaz. Yaşam, hep çeviri ve hep kaynak.
Kanala geçen balığı temizleyen usta raspacıdır.
Bilinmezliğin açlık motivasyonuyla temizler zamanı ve çekilir zamanı gelince, sessizce.
Öyle ya, temiz olmalıdır düşünceler, al süpürge bir girdap gibi geçer yaralı düşüncelerin iç yüzünden ki, ben geldim diyebilsin insan, kahinlerin inancı adına sevgili olma istisnasına sahipmiş gibi gelebilsin. Zaten o kapıda yepyeni bir kaynak atar kendini ortaya ve o bulanık deniz, o kapının eşiğinde, suyun berraklığına dönüşür.
Varsın onlar gnos desinler biz bilgi diyelim. Fark eder mi?
III
Üçüncü balık;
Başı dünya adam, denizden çıkan adam, kırmızı adam. Bıçağı üçüncü balığın gövdesinden geçirmekte öyle usta ki. Bölünmek, öfke ve sevgi duyguları, akıl ve mantığın imtihanı dünya.
Gökyüzünde kalabalık kuş sürüsü, av kokusu.
Kadın, su yüzeyinde, sol tek ayağının üzerinde, sol dirseği sağ dizinin üzerinde, kendisinden emin, yüzü okyanusta. Denizden çıkan adamların avladığı balıklara, kayıtsız. Ufuklar, ufukta, zamanın geleceği, daha önemli. Deniz kadına değil kadın denize hakim. Kadın, üst beninde.
Dünyadan yani maddelerden ve cinsiyetinden uzak. Tekliğinde.
Balığın tutulmasıyla deniz, mavileşir.
Yukarıda görünemeyen geminin baş kısmında insanlar. Uzun mızraklılar. Griden siyaha doğru tüm tonlarını giyinmiş insanlar. Geminin görünmez oluşu, ilahi planda, büyük sırlarda yolculuk. Aralarından geçen kaz sürüsü göçün (değişimin) değeri, mızraklarıyla denizden çekmeye çalıştıkları balığın iriliği ve uğraşları zihinsel plandaki çabaları ve soyutun katkısı.
Doğa ve onun içindeki semboloji şekilleri, onu anlamaya çalışanların duyular dünyasında, kendi entelektüel durumuyla birleştiği yerde, değer ölçüsünü buluyor. O anlam denizinde, sanat için verilen mesajlar da, sanatçının bilgi, birikim ve kültürel durumuyla değer kazanıyor.
Ufak bir şeyler düştü not defterimden avuçlarıma.
Budapeşte de bir otel lobisi, saraylardan ucuz orta halli menekşelerin bahçesi. Dönerli askısından elde etmiştim bu ufacık kartları. Hayal ederken kaybolmayı kaybolmamak için ne tuhaf.
/
Hani,eylülüdür mevsimin, hiç ummadığı bir anda buluverir insan uzağını. Çıka geldiği asimetrik meydanlardan doğru, çılgın gibi doğanın armonisiyle buluşuverir.
Turuncu şalvarlı insanlar boy verir uzanır insan. Saçsız insan ilahilerini okur. Boyalı yüzler deflerini çalar Dil din ırk karışımı sürpriz gibi gelir. Gökyüzünden gri bulutlara borcu varmış, gibi gelir insanın.
/
anlaşılmazlık /
bu daha iyi
sevgiyi öğrenince
başka sevgileri çözmeye gitti insan
içsel tasarımını terk etti kabuğundan
DİLEK ÜNALDI
(akrostiş)
Demek hayat senin için
İsimsiz kuytuların adı
Limana yanaşmış sevdası
Ezberliyor gözlerin bakışını
Kıyıların yamaçlarında kirpiği
Üşürken sakladın düşleri
Ne güzel sözler söyledin ona
Ağlayan sen oldun giderken
Limon a ...