Bir dilek tutun içinizden. Ne dilek tutarsanız tutun. Ama içinde birazcık, ülkemin aydın geleceği için; iyilik ve güzellik de olsun.
Bir dilek tutun bu hafta; sevgi, mutluluk, huzur ve onurlu yaşama olsun içinde. Maaşınızla başınız dik, yürütecek zamlar da olsun içinde. Bazılarınız hemen ayağa kalkacak ve olmayacak duayı niye edelim, diye. Olmayacak duaya niye amin diyelim, diye. İtiraz edeceksiniz biliyorum, son yazdıklarıma. Hele emeklilerin hepsi itiraz edecek, son yazdıklarıma.
Emekli maaşınızın, avrupalıların emekli maaşı standardında olmasını dilemenin hayal olduğunu bilerek. Emekli maaşınızın avrupalılar gibi olmadığı için, ikinci işte çalışanlar, zorluklar içinde yaşayanlar, çalışmak zorunda kalanlar; siz de isyan edeceksiniz içinizden sözlerime, biliyorum. Avrupalılar ikinci işte çalışanlardan ek vergi alınıyorsa (ki bunun böyle olup olmadığını da bilmiyorum ya neyse.) , siz de bana,onlar gibi maaş almadan kıt, kanaat altında yaşama savaşı verirken; nasıl dilek tutayım diye sitem etmeyin. Siz, yine de yüreğinizi karartmayın, yakın umut ışığınızı yüreğinizden. Hiç olmazsa o ölmesin içinizden. Çalınmasın umuda olan, yaşama olan aşkınız.
Nasrettin Hocanın göle yoğurt çalıp, tutmasını beklemesi gibi de olsa. Siz, yine de tutun içinizden dileğinizi. Geçti Borun pazarı, sür eşeğini Niğdeye.diyenler çıksa da. Siz yine de tutun içinizden dileğinizi. Hiç olmazsa; umudunuz, sevginiz, yaşama olan aşkınız, iyimserliğiniz ölmesin; yüreğinizden, bedeninizin içinden.
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma