Kuşların uçma cesaretinde gizliydi aşk
Zamanın tükenme korkusunda
Ben şimdi zamanla birlikte
Gizlenip demirparmaklıklar ardına
Dünyayı görmesem de olur
Kuşları görsem yeter
Ey yorgunluğum fısılda bana hayatın en gizli sırlarını
Götür beni bilinememiş değerlerin yurduna
Ey yorgunluğum savaştır beni en güzel tanrılarla
Taşır beni göklerin ötesine
Unuttur bana insanlığın insansızlığını
Ey yorgunluğum, ey yorgun insanlar
Azâd oldu beden dört köşe yatakta
Düşünceler kavruldu bedene gizlenmiş olanın sonsuzluğunda
Ellerim ateşti ve üşümek yasaktı bilinmezliğin sanrısında
Her bir parçası bedenin asılı kaldı göğün tavanında,aşkla
Gecelerin içine düşüyorum uçurumlarından sessizliğinin
Sarılmak isteyen yanı bedenimin sızlıyor çığlıklar içinde
Bekliyorum hali hazırda
Sen düşün her gece düşün her gece
Ben kanayayım
İçimin sancısını benden başka kim duyabilir
Bu acıyışı
Derin bir denizin kavuşamadığı
Tatlı ve tuzlu ayrımındaki gibi
O kadar yakın
Ve bir o kadar uzak
Yasaklanması gereken bir kusursuzluk
Vuruyor pencereme
Koşuyorum
Yırtıyorum gölgesini ruhun
Buluyorum onu
Sersefil yatıyor içinde
Şimdi sustuğuma bakma sen
Gün gelecek öyle şiirler yazacağım ki sana
Şiir utanacak şiirliğinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!