.......................................................................................
........................................................................................
4 Kasım
sonbahar,hüznün sabıkalı mevsiminde doğmuşum..
şiirlerime yansıyan keder bundan olsa gerek..
şiirlerim günlüklerim benim..
herbirinde yaşanmışlık...
İstanbul çapkın sevgilim..
kopamıyorum ondan..
Kız kulesi,
Taksim,
Ortaköy,
Boğaz,
nasıl şiir yazmazsın bu şehirde...
..
Yaşadığım ayrılıklara da kızamıyorum artık...
Yüzlerine söyleyemediklerim
içime oturmuş cümleleri,
parmaklarımın ucuna verdiği bu şiirler onların bebekleri....
Hayalleri kaderleri olsun,
şiir gibi bir yaşam için, şiirlerle büyüyorum...!
...........................................
dileğim; bir dileğin kabulünde duyulan mutluluk kadar
umutlu ve inançlı yaşamak..
............................................
aslında ben bir şiirim..
çok kafiyeli olmasamda göze kulağa hoş gelirim..
konu seni inandırmaksa madem dinle öyleyse...
ben çok küçükken bir şiir olmuşum..
çünkü yaramazlık yaptığımda annem dilime şiir sürmüş..
şimdi kime kızsam güzel sözler çıkıyor dilimden..
karşımdaki de şaşırıyor..
buyüzden çok sevdiğim adamı kızarken bile sevdiğim oluyor..
kırgınlıklarımdan sonra neden ağlıyorsun diyecek olsa ' hiiç..gözüme şiir
kaçtı..' demek geliyor içimden..
tozum dumanım yalanım dolanım şiir işte benim..
inanmadın mı hala.?
öyleyse devam..
ben bir şiirim çünkü en deli aşkım, en belalı sevgilim kalemim..
ayrılamıyoruz birbirimizden..
hep elimden tutuyor benim..bi bilsen ne romantik..
bembeyaz sayfalarda geziniyoruz hep..
onunla okadar ortak zevklerimiz var ki..
mesela en sevdiğimiz tatlılar Sunay Akın, Oğuzhan Akay, Pelin Onay, Yılmaz
Erdoğan..oku oku doymuyoruz..yaz da geliyor ama bir bunların rejimine
giremiyoruz...:(
hala inanmadıysan aynaya bir bak..
aslında sende bir şiirsin..
şişşt...!
bak kalemim ne diyor..?
'KİMSENİN SLAGONU OLMA ÇÜNKÜ SEN BİR ŞİİRSİN..! '
Dilek Eğri
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
DİLEK
Şiir ki düşün sevdası
rüyanın olur dünyası
kararmasın rüyası
şiirler olsun davası
aşkın kırmızı şarabı
çeker bile bile azabı
yazılmış alın yazısı
dilek hanımın davası…
Yusuf Ter
Sevgili Dilek hala seni bekliyorum... Şiirlerini okumak bana haz veriyor. Diline hakim, anlatımı sağlam ve her daim akıcı olan ender şairlerden biridir... Yaşından beklenmeyecek kadar büyük bir ŞAİR...