İbrahim Başar - Dilek Ağacı...Bir Öykü Ş ...

İbrahim Başar
118

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Sırtımda eski bir ceket, elimde beni neredeyse hayatım boyunca yalnız bırakmayan eski bir bavulumla şehirler arası otobüsten inip, köy dolmuşuna doğru yönelmiştim.
Aylardan aralık, günlerden pazardı ve sessiz bir yorgunluk vardı sanki havada. Soğuktu, hem de çok soğuktu...Çünkü bizim buralarda kar hiç eksik olmazdı; hele aralık ayında.

Bavulumu şoföre teslim ettikten sonra dolmuşa binmiştim. Hareket ettiğimizde, saat akşamüstü beş sularıydı. Onlarca yıldan sonra ilk kez gidecektim doğduğum topraklara. Bu yüzden yaklaşık üç saat sürecek yolculuğu ön kapının arkasındaki koltukta oturarak, manzarayı seyrederek geçirmeyi yeğlemiştim. Gerçi her yerin bembeyaz olacağını biliyordum fakat, belki bir yerleri hatırlayabilirim diye düşünmüştüm.

Benim dışımda sadece bir yolcu vardı dolmuşta. Yetmiş yaşlarında, zayıfça bir kadın en arka sıraya oturmuş, sürekli bir şey okuyormuş gibi, gözlerini avuçlarının içinden ayırmıyordu. Ya bir dua okuyordu, yada bir fotoğrafa bakıyordu. Simasını seçmeye çalışmıştım; belki bizim köydendir diye. Fakat yüzündeki kırışıklar öylesine gizlemişti ki kendisini, tanıdık olsaydı bile, eminim tanıyamazdım.
'Geçmişini adeta bir perde gibi örtbas eden o çizgilerin arkasında kim bilir neler saklıydı' diye geçmişti aklımdan.

Tamamını Oku