Dilek Ağacı
Bir dilek ağacı vardı hatırlar mısın?
Kentin dışında, tek başına vakur
Göğün mavisi, çimenin yeşiliyle yoğrulmuş
Hayatının baharında dertlerle kavrulmuş
Gariplerin, mazlumların, sevdalıların
Ekmeğini taştan çıkaran esmer insanlarımın
Küçük umutlarıyla yorulmuş
Dallarında rengarenk mendillerle mahzun
Bir dilek ağacı vardı hatırlar mısın
Gizli gizli buluşur da
Korkak bir heyecanla altında otururduk
İçimde delice bir sevinç
Kalbimde bir yanardağ patlarcasına
Sarılıp uzun... uzun öperdim dudaklarından
Rüzgarın saçlarını savurduğu o yerde
Başın dizlerimde; gözlerin gözlerimde
Nice sevinçlere ortak olmuştuk
Bir gün yağmura tutulmuş da
sırılsıklam sığınmıştık ağacımıza
ıslanmış saçlarını öpmüş
mendilimle yağmur tanelerini silmiştim yüzünden
Demek ki o zaman içimize doğmuş ayrılık
mendili dilek ağacına asıp
"ayrılık kaderde varsa da olmasın
ey dilek ağacı aşkımıza nokta konmasın" demiştik
mendil bağlamalarla, dua okumalarla
ertelenmiyormuş ayrılık
yar gurbetlikle Ya askerlikle, ya ölümle
kara bir hüzün çöküyor yüreklere
öylesine özledim
öylesine özledim ki seni
gidip alacağım dilek ağacından mendilimi
gözlerime süreceğim
gözlerinin izlerini.
Kayıt Tarihi : 28.8.2015 18:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!