“Haydi gardaş Dilege gidek”
Yalın içten
Kendine has söyleyerek
Belki yetmişikibuçuk değil
Ama onikibuçuk millet
Gelmiş yerleşmiş
Yeşil Malatya’nın
Yeşil mi yeşil
Şirin beldesine
Post sermiş
Aydoğan’ı Hilan’ı
Gölpınar’ı Göçmen’i
Bir kır çiçeğinin
Taç yaprakları
Bu yurdu koyup da nereyi sevek
İşte Başpınar/Göçmen
İşte Dilek
Bahçelerinde
Meyvelerin hası yetişir
Kayısının en balı
Kınalısı
Doyumsuz yenir
Çocukların elinde
Malatya şeftalisi
Sulu mu sulu
Bir Temmuz sabahı
Taşa vurdun mu karpuzu
Buz gibi içini serinletir
Gel de dalbastı kiraz edek
İşte Başpınar/Göçmen
İşte Dilek
Kavak ağaçlarının
Saçlarında
Göğün parmakları
Su kenarında söğüt gölgesi
Tarlayı suvarırken
Yorulunca
Şöyle azıcık dinlenip
Tavşan kanı çayı
Muhabbetle karıştırıp
Yudum yudum
Sevdayı içmek
İşte Başpınar/Göçmen
İşte Dilek
Tatlı bir kavgada mı
Yine babam ile
Hacı Mustafa Emmi
Hele gel şöyle
Otur biyol çamın gölgesine de
Lafın belini kırıp
Sohbete yol verek
İşte Başpınar/Göçmen
İşte Dilek
Güzeldir insanları
Bırakırsa gereksiz kavgaları
Daha da güzelleşecek elbet
Neye niyet neye kısmet
İş uğraş kıt olunca
Güzelim yıllarını gençler
Kahvelerde mi çürütecek
Öyle ise iyidir
Muhtar Osman’la
Bıldırcın avlayıp
Kafadarlar ile Tohma’ya
Balığa gitmek
İşte Başpınar/Göçmen
İşte Dilek
(Mart 2003)
Kayıt Tarihi : 7.10.2007 01:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!