Dilek-2 Şiiri - Tamer Uysal

Tamer Uysal
10

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Dilek-2

I
“Bak! ” diyor oyunculardan biri
“Burası bir zamanlar bizimdi,
Şimdi oldu küçük amerika! ..”
“Birgün gideceğimiz bir Amerika vardı,
Herkesin bir amerika’sı vardı o zamanlar.”
diyordu ki bir şair; Al şair senin Amerikan! :

Vahşi siyah atlarla değil, mavi denizlere sızan
Kara gemileriyle, menzili çocuk döşü
Tankla, tüfekle ve çığlığı boğan
Müstebit uçaklarıyla geldiler...

Yoksul mavisi bu kara tünelden
Yusufçuk hüzünlü sabah şarkısı söylüyor
Gövdesindeki ökseotuna inat
Mis gibi kokuyor yine de ıhlamur
Çınardan bir yaprak düşüyor,
Sen yoksun

İğfal edilmişti çocukluk, geleceğimiz işgal
Kısacası yaşamak yasaktı bize
Çocuklar şimdi bahçesiz,
asıkyüzlü alanlar seni anımsatıyor

Eski şarkılar ne güzeldi değil mi?
“Ezgiler geçmişi canlandırır”
öyle demiş bir yazar,
birlikte ağlar, gülerdik birlikte...

şimdi takılıyor herkes ayrı telden
büyük kentlerde, her gün beter
bir öncekinden
küçük konduların havasını
yakar, kirletirken
müfrit havuzlu bahçelerde
ve koskocaman evlerde
umursamayıcılar...

Mart yaşım çocuk, genç yaşım Eylül
Yine kan, ölüm ve yine zindan,
Adaleti olmayan bir zaman

Sessizce yanaşıyor gemiler limana

II
Siyah, beyaz ya da sarı sıcacık döşüne
Yumulurken çocuklar ağlayarak
Filistin’de, Irak’ta, Asya’da ya da Afrika’da
Emzikli anaların sütü aktır

Bangkok’ta kenar mahallede doğar
Asya’da mahcup, incecik
Siyam’lı bir kızın çığlığı olur
Karaderisiyle bir zulu Güney Afrika’da
Akıtırken alnından teri altın madeninde
Beyazlara yalaz olur

Fırat üstünde sırtlanlar, akbabalar
Kol geziyor zulüm Dicle’de, Bağdat’ta
Mansur’un cellatları ve işkenceciler
Yağmada bunlardan beterdirler

Filistin’de daha beşikteyken mülteci
İşgal altında annenin rahminde büyür,
En güzel cevabı veriyor direnişçi çocuklar
Onursuz bir savaşta
Ağılı çiyanlar kovulur, birgün özgür olur vatan

III
Lütfen televizyonları kapatalım
Birazdan yağmur yağacak, şimşek çakacak
Kapatalım televizyonlarımızı lütfen
Sahilde demirli sandalımız varsa
Çekelim dalgakıranımıza
Birazdan püfür püfür esen bu rüzgar
Tufana dönüşüp
Bizi alır götürür sonra uzaklara
Fesleğenlerimizi de kaldıralım yuvalarımıza
Yarınını bekleyen çocuklarımızla
öksüz kalmasınlar

Sahte sevgilerle
Boşyere avutmayalım birbirimizi
Karşılıklı konuşmayalım
Mezartaşları gibi kendimizle
Sokaklar bu kadar kalabalıkken
Hani hayatımızda şiir vardı
Şiirlerimiz nerede?
Ağaçlar bile terketmişler kenti
Yalnızlıktan kurumuş göz pınarları
Hani hayatımız nerde?

Eğer uyanmazsak derin uykumuzdan
Çatanamız yerine birazdan
Büyük gemiler sızabilir limanlarımıza

IV
Çocuklar temiz, nazlı ve inatçı
Yüzünü güne dönen bir başak
Bir dalga olur belki hırçın denizde
Hep masallarla avutulmaz ya çocuklar
Bilirsiniz Kibritçi Kız’ın hikayesini

Hani Türkülerimiz vardı?
Türkülerimiz nerde?
Unutmayın robotlar büyümez
Balam söyler türkülerimizi

Tamer Uysal
Kayıt Tarihi : 2.6.2005 16:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tamer Uysal