Dile gelseydi nesneler Şiiri - Halil Kıv ...

dört duvar arasında belirsiz silüetler sardı
bu akşam yılların yükünü
aklımda başladı firara itaatsizlik
umutların bitiminde doğdu
yeni hüzünler..''ayrılırken''

o hüzünler ki!
tomurcuktu patlamaya hazır
yeni umutlara gebe

Dört duvar arasına sıkıştırmıştık
dünden
bu geceye uzanan hazları
sızım sızım sızlattı..ince dokunuşlar
tek tanığımızdı dört duvar.

herşey dört dörtlükte değildi
dört ayak üstüne de düşmemiştik üstelik

ben öyle diledim
o öyle diledi
dilenciydik özünde biz
ben ondan
o benden dilendi
dillendi içimizdeki suskun
haykırdı inledi
bembeyazdı mendilimiz önümüze serdik.

mevzilenmiş aşkı uyandırdık
kuytuda..
ben onu vurdum
o beni
menzilimiz..kollarımızın kavuştuğu noktada
arzuyu onaylayan kimliğimize
sımsıkı sarılmıştık birbirimize..

bilincimiz bulanık
ayaklarımız yerden kesikti
bulutlara dokunuyorduk uçarken,

İçimizden biri vurulmuştu
o da yalnızlıktı
onu biz öldürdük.

Duvarların dili olsaydı
tutuklanırdı
olay yerinde şaşkın kalakaldı.