Dilden Gönüle, Gönülden Dile Giden Yol: ...

Mehmet Kıyak
192

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dilden Gönüle, Gönülden Dile Giden Yol: Türkçe

DİLDEN GÖNÜLE, GÖNÜLDEN DİLE GİDEN YOL: TÜRKÇE / Mehmet KIYAK*

Dil söz konusu olduğu zaman hep insan söz konusu olmuştur. İnsan söz konusu olduğu zaman da hep dil söz konusu olmuştur. Çünkü insan, her zaman kendini anlatma, her zaman birilerini anlama ihtiyacı duymuştur. Bu bakımdan insanı insan yapan değerlerden en önemlisi dildir, diyebiliriz.

Bireyin bireyle, bireyin toplumla ilişkisi hiç bitmemiş; hiç bitmeyecektir. İnsan, her an hem kendisiyle hem bir başkasıyla hem de içinde yaşadığı dünya ile daima iletişim halindedir. Bu iletişimi de her zaman dille sağlamıştır, konuşamasa, yazamasa bile…

Dil dediğimiz zaman aklımıza çoğunlukla konuşma, konuşma dili gelir; ama insan sadece konuşan bir varlık değil, dil de konuşma dilinden ibaret değildir. İnsan aynı zamanda duyan, düşünen, hisseden bir varlıktır. İnsan konuşamasa da yazamasa da yine de bir dile sahiptir; bu bir akıl dilidir, bir gönül dilidir. İnsan göremese de kulaklar onun görmesini sağlar; insan duyamasa da gözler onun duymasını sağlar. Bunların her biri insan için bir dildir.

Şüphesiz ki insanı insan yapan dilden başka değerler vardır. Bu değerler suretteki insanın (şekildeki, görünüşteki insanın) maddi değerleriyle, özdeki insanın mânâ değerleridir. Bütün marifet şekilden öze, maddeden mânâya ulaşabilmedir. Bunun yolu da ancak dille mümkündür. Bu dil, konuşma dili olabilir, yazı dili olabilir, akıl dili olabilir, gönül dili olabilir… Benim bu konuşmamda asıl üzerinde durmak istediğim de dilimizin bu yönü olacaktır.

Kafa, göz, kulak, el, ayaktan müteşekkil maddi insanı bir kenara bırakırsak; insanı insan yapan asıl, özdeki soyut değerlerdir ki bu değerlerle özdeki asıl insana; duyan, söyleyen, hisseden, düşünen insana ulaşırız. Bunu da akıl diliyle, gönül diliyle sağlarız. Beyinden beyine, gönülden gönüle bir yol gider. Bu yol akıl yolu, gönül yoludur ki düşüncenin diliyle, duygunun diliyle ulaşılır… Konfüçyüs, “Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız.” der. Gerçekten de insanın derinliklerine inebilmek, dilin anlam derinliklerine inebilmekle mümkündür. Kelimelerin de ruhu vardır. Öyle ki çoğu zaman bir kelimenin anlattığını bir paragrafla, bir sayfayla bile anlatamayız; ama onu anlar, hissederiz. İşte dilin, kelimelerin sırrı da buradadır zaten!

Dilin ifade gücünden faydalanamayan insanlar ya kaba kuvvete başvururlar ya da silaha… Gerçekten de bugün bir yerde bir kırgınlık, bir küskünlük, bir kavga varsa bunun sebebi iletişim eksikliğindendir. İletişim eksikliğinin nedeni de dilimizi yeterince ve gerektiği şekilde kullanamadığımızdandır.

Yunus Emre, dilin(sözün) önemini bakın nasıl ifade ediyor: “Keleci bilen kişinin/ Yüzünü ağ ede bir söz/ Sözü pişirip diyenin/ İşini sağ ede bir söz// Söz ola kese savaşı/ Söz ola bitire başı/ Söz ola ağulu aşı/ Bal ile yağ ede bir söz”

İnsanoğlunun doğumundan ölümüne kadar asıl işi okumaktır. Okuyacağı asıl kitap da insandır ki onu okumak o kadar kolay olmasa gerek. İnsanın insanı okuması ilk önce kendisinden başlar; çünkü kendisini okuyamayan başkasını okuyamaz. Yunus Emre şu kısacık dörtlüklerle bunu ne güzel ifade etmiştir: “İlim, ilim bilmektir/ İlim kendin bilmektir/ Sen kendini bilmezsen/ Bu nice okumaktır”// Okumaktan mana ne/ Kişi Hakk’ı bilmektir/ Çün okudun bilmezsin/ Ha bir kuru emektir// Okudum bildim deme/ Çok taat kıldım deme/ Eri hak bilmez isen/ Abes yere yelmektir// Dört kitabın mânâsı/ Bellidir bir elifde/ Sen elifi bilmezsin/ Bu nice okumaktır// Yiğirmi dokuz hece/ Okusan ucdan uca/ Sen elif dersin hoca/ Mânâsı ne demektir// Yunus Emre der hoca/ Gerekse var bin hacca/ Hepsinden eyice/ Bir gönüle girmektir”

Ağız ile gönül aynı dili konuşmadığı sürece ortada bir samimiyetsizlik, bir ikiyüzlülük var demektir. Yine Yunus Emre, gönüllere inebilmenin, güzel söylemenin, insanı sevmenin dil ile gönlü birleştirmenin önemini şöyle ifade eder:
“ Bir kişiye söyle sözü/ Kim mânâdan haberi var/ Ol kişiye ver gönlünü/ Canında aşk eseri var” Bu dizelerde “söz-öz-gönül-aşk” kavramlarının nasıl iç içe girdiğini, nasıl birbiriyle ilgili olduğunu, hepsinin nasıl aynı dili kullandığını çok açık bir şekilde görebiliyoruz.

İnsanın insanla, insanın toplumla ilişkisi söz konusu olduğu zaman dilin insan, toplum ve kültürle ne kadar ilişkili ve ne kadar önemli olduğu görülür. Bunu zaten hepimiz biliyor ve kabul ediyoruz. Peki, bu durumda biz, dilimizi(Türkçemizi) bir iletişim aracı olarak ne ölçüde kullanıyor, ne kadar başarılı ilişkiler gerçekleştiriyoruz? Dilimizin ifade gücünden, dilimizin zenginliğinden ne ölçüde yararlanıyoruz? Türkçemizin anlam derinliklerine ne kadar inebiliyor, ne kadar anlayabiliyor ve ne kadar anlatabiliyoruz acaba? Başarılı bir ilişki, sağlam bir iletişim ancak dilimizin anlam derinliklerine inmekle mümkündür. Bu anlam derinliklerine inebilmek de Türkçemizin inceliklerini iyi bilmek, konuşma ve yazı dilini başarıyla kullanmakla mümkündür. Çünkü dilimiz gerek şekil gerek anlam özellikleri bakımından çok zengin bir dildir. Üstelik dil, canlı bir varlıktır. Canlı bir varlık nasıl değişme ve gelişme gösterirse dil de öyledir. Bu bakımdan anadilimize gereken önemi göstermeli, inceliklerini öğrenmeli ve onu çok sevmeliyiz. Çünkü canlı varlık sevgi ister, ilgi ister.

Anadil, ana sütü gibidir; ondan doya doya içenler, ana sütünden alınan gıdaları almış gibidir. Kökleri maziye dayanan Türkçemizden kana kana içebilmek, sonsuzluğa sorunlarından arındırılmış arı, duru, her geçen gün de zenginleşmiş bir dil bırakabilmek dileklerimle…

* Mehmet KIYAK, Mehmet Akif Ersoy Lisesi Edebiyat Öğretmeni

Mehmet Kıyak
Kayıt Tarihi : 9.6.2009 15:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Erdoğmuş
    Osman Erdoğmuş

    Doğum gününüz münasebeti ile
    uğradığım sayfanızda
    Bu güzel çalışma ile karşılaştım
    Tebrik ediyor ve

    Yaşayacaklarınız
    Yaşadıklarınızdan

    Daha renkli
    Daha hareketli
    Daha bereketli

    Geçmesi temennisi ile
    Doğum gününüz kutlar
    Yüca Rabbimden
    Sağlık,afiyet ve başarı dolu bir ömür
    Niyaz ediyorum.

    Osman ERDOĞMUŞ
    SAKARYA

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mehmet Kıyak