Hep dışarda beklemek zorundasınız
İçerde de kapı kulbu yok çünkü
Cesaretim yok çünkü
Yanlız dünyamı
Dünyasını bilmediğim birine
Emanet etmeye
Yıllandıkça değer kazandın,
Ama ne olursa olsun ucuz şarapsın..
Yıllar ne değiştirir seni
Ne de ekler sana yeni bir gerçekliği
Sonra gözlerim doldu
Oturdum düşündüm saatlerce
Günlerce dakikalarca saniyelerce
Cevabı yoktu
Sorusu da yoktu
Günlerde gecelerde son buldu.
Kin tutamam
Ama nefret ettiğim sürece yaklaşma bana
Burada zelzeleler yaşanıyor,
Burada yangınlar çıkıyor,
Burayı sık sık sel basıyor..
Burası seni sağ bırakmaz..
Haykırışının ardına siner kelimeler
Avucunda kum taneleri,durmaz akar gider
Hani bana birkum tanesi kadar biçmezdin ya değer
Şimdi ne zaman durur, ne bu kız döner
Eyer altından biçilir, eşeği adam gösterir
Sen; değerlerini hiçe saydığım
Varlığın bile yokluğuna denkti
Kırıp kırıp parçalarımı dağıttın dört bir yana
Hiç düşünmedin
Canın yanar mı?
Canımı yakar mı?
Sadece Avrupa'yla Asya'yı birbirinden ayırmaz Marmara Denizi..
İstanbul'un kalbinin orta yerinden geçer ve onu da ikiye ayırır.. Kalbi kırık bir kadındır;
Bu yüzden aşk değil, intikam şehridir İstanbul..
Gece oldu mu bütün anlaşmalar bozulur bu şehirde..
Ne gurur kalır ne utanç..
Yalan değil; çok yaktın canımı
Sana dair ne varsa yok olana dek yandım
Ama olsun, küllerinden doğan tek şey nefretimdir benim
Her canımı yaktığın sefer gibi, yine ben kazandım
Şimdi dönsende yetmez;
Senden nefret ettim
Herşeyinden
Kendini üstün sanmandan
Suratıma bakmandan nefret ettim
Dedim ki;
Sen büyüyene dek ben yokum
Kağıtların suçu ne
Kalemler bize ne yaptı ki
Saatlerce günlerce
İşkence ettik ikisine
Kelimeler boğazıma dizi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!