Denizin yüzünde
Esrik bir gülümseme
Albatrosların hikayesini
Anlatıyor
Biteviye…
….
Gecenin ağır sesi
Gecenin sesi pis
Kulak yırtarcasına
Çığlık atıyor
Yalnızlığın gece sesi
Aryalarla başlayacak
Kesif bir sonbahar aydınlığıdır
Uzuyor uçurtmamın ipi
Uzuyor..Uzadıkça,
Kopuyor bakışlarım
Ben cam kırıklarını topluyorum
Yüreğimin kanayan yaralarından
Yani benim
Ömrümün kuytusunda
Göğerttiğim
Gençliğim
Mahçup dallarına
Gökyüzünü asamayacak
Yüzünün kuytusunda
Uçurum bir gülüş
Tut,öylece kalsın
Uyma göçmen kuşlara
Ellerimi çocuklara verdim
Güneşi kurtaracaklar
Yüreğim beş para etmez
İkinci el satacaklar
Gözlerimi çocuklara verdim
Ölümden konuşacaktık
Çok bekledim dün akşam
Ne dizeler, ne imgeler, boğazımda
Sırasını bekliyordu
Çocuk, ivedi,
Ben içre ben,
Düşler sokağıdır yalnızlığım
Uzar gider tenhalarında umut
Arsızım, karanlığım
Ölesiye beklerim seni bütün gün
Otobüs durakları
Kaldırım taşları
Bir deste gül yankısı
Bölük pörçük kulağımın kıyısında
Geçmişten kalan
Ve sen bana yakınsın
Biliyor musun
Çocukken yemin etmiş
Gözlerini yalnızlığına kapatmıştı.
Uykularını akşamcılara satmıştı
Akşamcılar şaşkın, uykulu bir gün
Sokaklar gün geldi
Kadının çocukluğuyla taştı
Dilan Hanim sizle iletişim kurmam mümkünmü.
Sana dair merak etmeden duramiyor insan. daha çok yazmalisin şiir