sus!
ne olur sus!
kusma artık zehrini...
sorma bir daha üşüyen yanımı
bakma öyle acır gibi
duyma artık içimdeki yıllanmış feryatlarımı
say ki önemsiz biriyim
bil ki değersizim
gör ki kadersizim Dilan
eskisi gibi olamayız
olsak da gülemeyiz
şu sevda nehrine bir daha dolamayız
uğraşma benimle
acıtma ağrıyan sol yanımı
sökme artık kabuk bağlamış yaralarımı
ben uzaktan seveyim
ben uzaktan göreyim
ben uzaktan öleyim
olmaz mı Dilan
unuttum sanma
kaşlarını çatıp kör kurşunları dizdiğini
mermiyi gözlerine itip de bağrıma dayadığını
beni hiçe sayıp nasıl da vurduğunu
çok geç anladım Dilan
iyi bak!
ıskalamadan,
gözün son kez gözüme değsin
değsin ki anla ne çok öldüğümü
sen ki;
göremezsin içimdeki yok olmuşluğu
bir çığ gibi kopuyorum yamaçlarından
düşüyorum gözlerinden
yaralıyım zaten sözlerinden
dermanım kesildi kesilecek
mezarımı arıyorum
anlıyor musun?
ölüyorum Dilan...
02.01.2015
Kara kalem çalışması..
Kayıt Tarihi : 2.1.2015 15:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)