Dil veya Gönül Şiiri - Taş İskele

Taş İskele
428

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Dil veya Gönül

Ne dediğimi bilmediğimce,
nerede olduğumu da bilmiyorum.
Kaygısız,
kâğıttan kule mi,
kör kuyu mu,
labirent mi,
dehliz mi bilmiyorum.

Bilmek mi sezmek mi,
Bilmesem de olur,
Sezdiğim yerdeyim.

Eşiğinin ya da pencerenin dibindeyim.
Uzunca bakışların,
Sol yanına mail boyun büküşün,
akağım olmuş.

Kaygısızca sözcük sözcük güz kuşağının altından geçiyorum.

Seziyorum,
Her bir devrik,
her bir noksan sözün,
yüreğinin
süzgecinden geçtiğini.

Yansıyoruz.
En gece mavisi karanlığında hüznün.
Yüreğinin süzgecinden geçenlere sünger olmuşum,
Soğuruyorum bana büyüttüğün ne varsa sol yanında..
Nefretini,
Tükürüyorum içime,
Vefasızlığımı yüzüme...
Çıldırıyorsun can deliliğime,
Aklı terk ediyor,
İçimizdeki ırrasyonel sabitler,
Ütopik denklemler..
İzafî eşitlikler....

1+1=1
Irrasyonel,
Ütopik,
İzafî eşitlik,
Düşüyor içime soğurdukça
Bana büyüttüğün ne varsa içinde...

Ne güzel saçma,
sen'lik ben'lik değil.
Süzgeç altı sünger biz'lik...

Eşitlik, benzerlik umurumuzda değil.
İkimiz bir birim'iz...
Her bir içe bakışta bir birim büyür biz'liğimiz.

Ne alt cümle, ne kapsayan...
Evrensel...
Evrenimiz can...
Canımız harabat...

Pişsin deli,
Ateşimiz içimizde,
kısık,
köz köz yüreğimizde,
Külün közüm oluyor can deli...

Saçma...
Çok saçma...
İçimde saçma, en delice...

Evrenimiz ıs'sız,
Biz hır'sız...
Gürültü patırtı ortasında, fısıltı bile değil,
Can,
Dahi nefessiz...

Sol'uk kesilmesi,
Oluk oluk akması solun, sola...

Sarhoşum,
Senin gibi,
Senin kadar kıyasında değilim,
Öyle sarhoşum ki,
Kalabalığın ortasında,
Aklı başında,
Dimdik ayakta yürüdüğümü söylüyorlar...
Öyle sarhoşum ki
Kim sezebilir ki, bir deliden,
Can delisinden gayrı...

Dedim ya,
Ne dediğimi bilmiyorum...
Neredeyim ben?
*
Islanmışım pencerenin dibinde
Buğusuna her bir harf ile açtığın boşluğu okuyorum.
Etrafı buğu ile çevrili yüreğimde çember.
İçi boşluk.
İç içe kaç boşluk bir daire eder ki deli...
Noktalar bütünü,
Bütünler mi içimizdeki boşluğu...

Kıyısından teğet geçtiğimiz her çekim, yüreğe dik inişinde sırlar kendini...
Tırnakların boşluğunda yürek kaşıntısı parçalar...
Boşluk boşluğun kalıntısı.

Virane kuyu.
Hurafesiz desem,
akıl almaz,
sözü gözsüz gören boşluğun dili.

Akıl almaz,
Boşluğun boşluk ile simyasını...
Dile düşse umursuz delice...
Dilden başka varlığı yok dilinde...

Savrulan  her bir taş,
Boşluğunu delip geçti de
Bilmediğim bir lisanda
Dil'e düştü,

iyi ki de...

Taş İskele
Kayıt Tarihi : 16.7.2022 12:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Farşa'da dil, gönül demekmiş. Meğer 'dil yarası' ne onulmaz yaraymış..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Taş İskele