'O'nun için ne çok şey söylenmiş ve yazılmıştır
Öyle değilmi dostlar?
'Bülbülün çektiği dili belasıdır'
'Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez'
'Dilin kemiği yoktur'
'Dilim seni netmeli...kesipte dilim dilim etmeli'
*****************************************************
Ahhh... dilim ahhh! ...
Başımıza ne geliyorsa, ondan gelmiyormu dostlar?
Dostlarımızı dil/imizle kazanmıyormuyuz?
Yada hayatın içindeki kayıplarımızı...
Beş duyu organımızdan biridir ağzımızdaki kemiksiz et parçası
Onunla tadarız dünyadaki tüm nimetleri
Onunla kazanırız dostlarımızı
Yada hayatın içindeki düşmanlarımız ve kayıplarımız ondandır..
Yaratıcı her şeyi düşünmüş sunmuş önümüze...
Dilin kemiği olmadığı içinde;
Dokuz boğum yaratmış... ve ilmik ilmik dokumuş gırtlağımızı...
Gırtlağımız neden dokuz boğumdur diye hiç düşündükmü?
Yada sordukmu hiç kendimize...
Beynimizden süzülüp gelen düşüncelerimizi,
Bir çırpıda dışa vurmamamız için;
Ve....
Dokuzuncu boğuma geldiğinde, bir daha düşünüp; akıl süzgecinden geçirip öyle söyleyelim diye...
Yani yutkuna yutkuna
Yani dilim dilim....
27 Şubat 2009
Mine YirmiliKayıt Tarihi : 27.2.2009 12:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Antoloji Şairlerinden Değerli Şairim Oktay ÇÖTELİ'nin *Dil* adlı şiirinden esinlenerek kaleme aldığım bir yazımdır (şiir diyemiyorum maalesef) Bana ilham olan bu şiiriniz için size teşekkür ediyorum Şairim... Dil* Herkes nasibini bulur dilinden Arif olan anlar her türlü dilden Var olup yaşamak böyle güzelken Niçin konuşulur elin dilinden. Oktay Çöteli
Atalarımız söylersen duyarsın demişler. Ne kadar güzel bir söz değil mi? Yürekten kutlarım canım...
selami
Not: Benide onure etiginiz için teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (4)