Dil-i Zar Şiiri - Sevim Yakıcı

Gül yüzünde tebessüm, yüreğinde sevdam var,
Sen hala uzaklarda, hala intizardasın,
Adın duâlarımda, hem de mahşere kadar,
Sinsice tuzaklarda, kahpe nazarlardasın,
-Alev alev yanıyor erguvanlı ilkbahar,
-Tebessümüm çok buruk, gözüm yaş yüreğim har!

Gülümseyen hayalin, soluk bir resim oldu,
Gözlerin gözlerime hala aynı mı bakar,
İsmin dudaklarımdan düşmeyen isim oldu,
Aldırma közlerime onlar bir beni yakar,
-Sensiz zindandır bana yaşadığım bu diyar,
-Özlemin prangadır karanfil kokulu yar

Çırpınır Karadeniz, Ak Martı kanadında
Küskün menekşelere, dilde ağıtlar biçar
Yalnız senin adın var şu ömür senedinde
Düşen göz yaşlarımda kızıl lâleler açar
-Sevmedim hiçbir şeyi, kahve gözlerin kadar
-Gönlüm sana engindir, senden başkasına dar

Gelme artık istemem, varlığın neye yarar
Suskular çoğaldıkça bak ömürler batıyor
Bilirsin gıyabımda alınmıştı o karar
Öfkene sığındıkça, attığın ok batıyor
-Her gülün çehresinde, biraz naz biraz efkar,
-Açan goncaya inat yağmakta saçıma kar

Sonsuzluğun bestesi, birden bire susarsa,
Sen mi geldin diyerek, tecessüs edeceğim,
Toprağın vuslat tadı, sensiz ruhumu sarsa,
Tenden sıyrılırken can, rabbime gideceğim,
-Bilirsem sevdiğini cennet olur bu mezar,
-Bil ki yalnız orada sükut bulur dil-i zâr!

html>
Türküyü Seslendiren: Nejla ÇAKICI

Dil-i zar: İnleyen yanan gönül
Tecessüs: aramak, incelemek, araştırmak,anlamaya çalışmak