Dikte ve Keşif Şiiri - Halit Mehdigil

......İnsanoğlu adımını eşikten hayata atar atmaz keşif onun her şeyidir.Gerçi anne memesini dikte edilerek bulur ama kendi cephesinden onu bir tek kez yaşadığı için cıyak cıyak ağlar 'İsterim' diye.İşte insan böyle isteyen bir canlı
dır. Bu istek bu doyma metabolizmanın fiziksel doyumunda iyi kötü bütün top lumlarda oluyor.Ama bir açlık var ki özlem duyar duyar sonunda kısır bir tarla olur artık diktelerin esiri olur.
......Biz ülke olarak yabancı bilim adamlarının keşiflerini anlamaya çalışırken onlar bir füze hızıyla devam ediyorlar.Türkiye'de sadece bazı azınlıklar eğiti
me önem veriyorlar.Araştırın bazı kolejler ve üniversiteler kendi ekonomik padişahlığını sürdürmek için yoksul ama çok zeki öğrencileri alıyorlar, sol beyinli eğitimle hem onları padişahlığının yıukılmasını engelliyorlar hem de ül
ke içinde mevcut ekonomik padişahlığın sürmesini devam ettiriyorlar.
.....Biz bu azınlık ekonomi padişahlığını Osmanlı'dan özellikle çok övülen Abdulhamit döneminden aldık.Abdulhamit bir burjuva yaratılması düşünce sindeydi.Bu azınlık burjuvazisi yapa yapa ne yapmıştır? Yabancı gelip tren yapmıştır ki bu burjuva eliylede kuru incir,pamuk,Konya'nın buğdayı taşınmıştır
Avrupa'ya.Bizdeki bazı insanlar Abdulhamit' i öve öve bitiremezler.Onun istibdatçı olmadığını. Mesela bunu bir azınlık yazarı yazıyorsa o tabiiki kurnaz lıkla, minnettarlıkla Abdulhamit'i övecektir.Çünkü Sultan Abdulhamit onların önlerine ekonomiyi sermiştir. Türk tarafına aşırı (İnanç propagandası ki sağlıklı bir din duygusu olduğunu sanmıyorum) azınlıklara aşırı ekonomik imkanı, bir taraf uyumasa diğer tarafa ekmek vermez.

......Tıpkı şimdiki gibi. Biz yine uyutuluyoruz.AB ve ABD bizi bir güzel içimizde
ki azınlıklar aracığıyla sömürülüyoruz.11 milyon insan çadırlarda iftar açarken demiyor ki bay bizi yöneten kişi çoluğumuzla çocuğumuzla kimsenin eline ve ihsanına bakmadan bir iftar açmayı bana çok görüyorsun.Sen iftar açarken kuyrukta bekliyor buz gibi soğuk yemek yiyor musun? Ha fantezi ve uyutmak için bir iki yoksul eve ziyaret,bir iki defa da çadırda iftar açmak nedir ki sana göre...Bütün bunları biz uyuduğumuz için çekiyoruz.Peki nasıl uyuyoruz. Bu nun son yıllardaki eğitime bakışla ben öğrendiklerimle çözmeye çalışayım.

.......Nedir emperyalist ülkelerin ve sömürülen ülkelerin içindeki burjuvazinin korkusu.Korkusu sömürülen ülkenin içindeki beyinlerin keşfeden eğitime geçmesi. Bu onların yok olması, etkisizleşmesidir.Yaratıcı bütün insanları eşit yaratmış mı? Evet.Dünya ortak mı? Evet.Keşfeden beyin sömüren beyne diyecek ki senin benden ne fazlan var ben 430 milyona sagari ücretle çalışıyorum sen onu bile bana çok görüyorsun.Sen kimsin?

.......Emperyalistlerin ve sömürülen ülkelerin burjuvalarının elinde araçlar olması lazım ki sömürülen ülke insanlarının beyni diskalifiye edilsin. İşte burada çatışma çıkıyor,Olamaz öyle şey sen ne diyorsun benim değerlerim beni sömürtür mü? Diye bana bağıranlar var. E ben de zaten seninle aynı düşüncedeyim 'Bizim değerlerimiz bizi sömürttmez.' Peki aynı düşüncedeyiz de niye hala bana kızıyorsunuz. Şundan:

'EQ ve IQ'

Bakın EQ bizim duygusal zekamızdır.Sağ beynimizin performansıdır. IQ matematiksel zeka olduğunu biliyorum; bildiğim kadarıyla sol beyinli meka nizma... Bir insanın beyni tam kapasiteyle çalışmalıdır. Sağ beyin ve sol
beyin yaklaşık aynı performansta çalışmalıdır.

Sağ beyin: Yeni icat etmeye,yenileri bulmaya,olmadık şeyleri hayal etmeye
,olmadık şeyleri yaşamaya,denemeye,gittikçe hayal gücünü artıran, yaşa maktan zevk alan,zevk aldıkça düşünmeye, üretmeye çalışan haşarı bir varlık.
BİR ÖĞRENDİĞİNİ ÖLÜNCEYE KADAR UNUTMUYOR.

..........Bir gece gökyüzünü seyreden bir çocuk ben bir gün Ay'a gideceğim derse bizdeki anne ve baba ne derdi:

-Saçmalama,saçma sapan şeyler düşünüyorsun.

Bilinçli anne baba ya öyle mi:
_Bir gün bu olabilir belki de sen gerçekleştirebilirsin,der.

......ikinci tip anne babanın çocuğu uzaya gitmese bile nice nice icatlar yapar.
Yaşamın sırrı burada. Sömürülmemenin sırrı da burada.İcat yapmasa bile kandırılmaz. Hiç olmazsa sömürmeye kalkışan kadar düşünce ve cesarete sahip olur da karşı koyar.

Sol beyin ne yapar.Sol beynin en önemli işi dikte edileni akılda tutmak.Bir
evrak memuru düşünün...Sol beyin beyinde üretilen ya da dışarıdan verilen bilgileri istif eder,dizer,istendiğinde de bilince getirir.Keşfetmez.Yeni bir şey üretmez. Çabuk unutur. Unutmamak için tekrar etmesi gerekir. İstatistik yapabilir. Ama kişinin kendini yaşadığı yaşamı anlamlandırdığı bölge değil dir.O,yenilikleri düşünmez çünkü sol beynin işlevi değildir.Yaşam sol beyinli birey için sönük geçer.

.........Ben günlerdir buradan yazıyorum.Kur'an Türkçe okutulsun,anlaşılsın.Bu tür Kur'an okuma hem insanlara bir şey kazandırmıyor,dinin ve inancın özü nün yaşanmasını engelliyor, dinini anlayamayan insan Allah'a yalaka duru muna düşürülüyor 'Beni cennetine gönder.' menfaatine.Her yaptığını sağ beyninin özgünlüğüyle değil,sol beynin korktuğuyla yapıyor.Allah'a ulaşma için kendi düşünce,hayallerini iç özgürlüğünü kullanamıyor. Bunu emperya list ülkeler,içimizdeki azınlık burjuvazi böyle istiyor...
........Kur'an kendi dilimizde okununca kendi duygu,düşünce duygumuzla tanışınca anlamlı olacak inanç öyle bir nurlu olacak ki insanlar inançlarından iç gurur ve güven duyacaklar.Eşit haklara sahip olan bir müslüman şeyhliği
kabul etmeyecek,el etek öpmeyecek,türbelere gidip de orada yatanların ruhlarını rahatsız etmeyecekler.

........Kur'an'ın Kur'an kurslarında böylesine verilmesi robot yapıyor insanla rımızı. Sömürülmeye müsait yapıyor.Şeyhine tapıyor.Şeyhi satılmış mı emper yaliste onu düşünmez çünkü ona düşünmek sağ beynin kullanılması yasak lanmıştır.Fitne, fesat düşünme; dedikodu yapma.Şeyh iki durumdan da yararlanarak ya kendi cebine ya da emperyalistlerin cebine çalışıyor.Bizim İslam dinimiz de sömürü aracı oluyor.Hala böyle bizim yüce dinimizi sömürü aracı yapacak mısınız? Benim sorum hala Arapça Kur'an Kurslarını savunan lara...
........EQ duygusal zekadır.Sağ beyninizin gelişmişliğini gösterir. Keşfetme
yeteneğinizdir.Bizim ailelerimizde yani insan fabrikalarımızda sağ beyinli insan yetiştirmemiz çok zor.Eğitim ilk 6-7 yılda çok önemlidir. Çocuğunuzu o yaşlarda ya sağ beyinli yaparsınız ya da yapmazsınız.Sol beyinli çocuk dikte edileni yapar.Onun dışına çıkamaz. Aile içinde anne ve babanın sözünden çıkma,diye kulağına üflenen çocukları düşünün. Bu insanın tabiyetine aykırı.
Beynin çalışma sistemine aykırı. Hemen bir soru soracaksınız:

'Yok kendi başlarına bırakalım da isyankar mı olsunlar?

......Ben öyle bir şey demedim.Tercih denen bir şey var.Çocuğunuzun yaşam
alanına girmeden önüne birden fazla tercihler koyacaksınız.Seçimi o yapa cak. Eğer tercihe muhtaçsa. Aile içinde dikteden vazgeçip,bunu dile getirmekten ve nasihatten vaz geçip, siz yaşayın o sizi mantıklı bulursa örnek alır.Eğer mantıksız şeyler yapıyorsanız çocuk beyniyle bunu da keşfeder.Ken
dinizi mükemmel sayacağınıza çocuğunuza kulak vermenizi, onu dinleme nizi,davranışlarını anlamlandırmanız gerekecek.

...... Bizi sömürenler tabiiki sadece Kur'an kurslarını kullanmıyorlar. Çocukla
rımızın bilgisayar oyunlarına bir bakın.Ölüm ölüm ölüm. Burjuvazi aslında çocuklarımızı saldırgan yaparken bir yandan da bak biz işte böyle asker yetiştiririz ve öldürürüz,sakın sağ beynini kullanayım deme:'demek istiyor.

.......Televizyonlardaki istisnasız kanalların hepsi(Dini yayın yapanlar da diğer burjuvazi pisliklerini gösterenler de) sağ beyinli değildir.Aynen köreltmeye devam. Karşımızda hesabını kitabını çok iyi yapmış bir burjuvazi var.Biz ise sömürülüyoruz Türk milleti olarak.Biz nelerle uğraşıyoruz.Bize tutulan gündemlere bir bakın.

.....Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u kuşatmadan önce sağ beynini kullanarak gece gündüz plan ve proje çizmiş demek ki Fatih Sultan Mehmet hesabını, kitabını yaparken bizans tarafında bir zavallılık vardı,neydi o?

'Melekler dişi mi erkek mi? '

Dişi olunca bizansı kurtaracak mı,erkek olsa Bizansı kurtaracak mı?

Kur'an'ın Arapça okunmasını savunanlar sürekli gündemde Türk milletini sömürtmeye devam edecek gümndemler ortaya atıyorlar. Taksime, cami, Çankaya 'ya cami,türban türban türban.

.....Aslında yönetimler sıkıştıları an yani halkın onları köşeye sıkıştıracağın an:
'Haydi icraat isterim,diyeceğin an,
Uyanıklar farklı gündem yaratırlar.Zaten bizim toplumu da hazır hale getirmiş ler.Balıklama atlıyoruz onların önümüze koyduklarıyla çatışıyoruz o da uzaktan bizi seyrederek KIS KIS gülüyor ve içinden:
'Enayiler' diyordur.

......Limanlardan ve havaalanındaki kargo uçaklardan bizim kazandıklarımız ülkeden uçarken,dünyanın hiç bir borsasında yüzde beş faiz yokken yüzde kırklarla yabancılarla faiz verirken,Yeraltı kaynaklarımnız ve işgücümüz 430 milyon lira asgari ücretle(hem de işten atarım kılıcıyla) sömürülürken TÜRBAN.

....Sizlere yazdım.Başörtüsü konusunu.Saç kılı günahtır yazmıyor diye. Bunu dolaşığa getiriyorlar şeyhler.Ben Türk insanına hep diyorum ki niye şeyh. Yok
ki dinimizde şeyh.Siz kendiniz okusanıza Kur'an'ımızı. Sağ beyninizle okuyun ama. bakın bakalım durum nedir? Karar sizin olsun ama ne idüğü neye hizmet ettiği ya da ettirilen şeyhin kararı olmasın.Sizin olsun.

.....Mustafa Kemal nasıl Mustafa Kemal olmuştur? O uyanık Türk'tür.Türk'ün sömürüldüğünü ilk farkeden O'dur.Bir defa ayırdedici özelliği o. Ayırtdedici özelliğinin alt yapısı ne? Tabiiki 3900 küsur yani dört bine yakın kitap okumuş.
(1600 tanesi tarih kitabıdır.) Okumak,ama ezberleyerek,anlamadan okumak değil anlayarak düşünce ve duygularını içine katarak okuyanın sağ beyni EQ su gelişir. Hissedebilme, farkedebilme,geleceği öngörebilme. Atatürk olmak kolay değildir.Üç gün öncesine İsmet İnönü Mustafa Kemal'e Amerika'n mandası olalım teklifineMustafa Kemal üç gün sonra Cumhuriyeti kurmakla yanıt veriyor.Fark ne ha yal gücü gelişmiş bir insan.

.....İşte kendinizin ve çocuğunuzun Mustafa Kemal'in sağ beyni kadar gelişme sini istemez misiniz çocuklarınızın ne şeyh'e,ne azınlığa,ne de Emperyalist ülkeye sömürülmemesi için.O öyle yaptı. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum.
Dostlarıma sevgilerle
Delta S X
29.01.2008