İki şık vardı.,
“İstemiyorum! ” denilen türden
Birisi saray yolu, inci mercan döşeli
Diğeri çile, angarya dik açı, kırk köşeli
İkisini birden götürme derdi
İç içe çember, misaller habis ur
İki el yapışmasın diye(mi?) yakama
Birileri çelme takar korkusu cakama
Canhıraşım, dilimde tat bozar her unsur
Şuur cinayet aleti, kim vermişse elime? !
Saçları avuçlarımda sevgilinin
Üşüdü sanılınca parmaklar kavrar
Sıkışınca istifa eder hayattan tin
Ölü kentlerin üzerinde., Azatlı ruh
Ölmeyecek olanlar(mı!) örenlerde aşk arar
Şehvet kalpten köklenir, topraksız susuz
Gözlerim resim ayadursun, hayal kursun
Sonsuz huzur verecek, kusursuz..
Bir tutam öfke yutulmuş
Pişmanlıklardan bir nebze önce
Mazide tutunamayan çığlıklar unutulmuş
Nihayet o iki ışık arasında kazaya uğradı
İneceğim zamanın sırtından, bir an önce
Kusacağım, kelli felli ihtiraslarımı
Ahdi bozmaya yetesiye vefa
Seninle aramızdaki mesafe
Sadece iki hece..
…
19.01.2007
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 19.1.2007 09:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir tutam öfke yutulmuş Pişmanlıklardan bir nebze önce Mazide tutunamayan çığlıklar unutulmuş Nihayet o iki ışık arasında kazaya uğradı İneceğim zamanın sırtından, bir an önce Kusacağım, kelli felli ihtiraslarımı Ahdi bozmaya yetesiye vefa Seninle aramızdaki mesafe Sadece iki hece..

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!