Dijital Hiyeroglif (han Duvarlarına Nazire)

Güç düğmesi görüldü parmak gitti uzandı
İki kiloluk P.C. yapay vakit kazandı
Neden sonra açıldı karşımda sihirli cam
Masaüstü yörüngem simetrik bir insicam
Geziyorum atiyi fikrimde öre öre
Haberleri okuyup geçiyorum şiire
Bir yudumluk arada sayfama düşmüş aklar
Hiç durmadan koşuyor klavyelerde parmaklar
Rengarenk fonda linkler duygularda hasretlik
Üstadı azamlardan dökülüyor ahretlik
Güncellenen sitede kayboluyor yaşamlar
Perdesiz pencereme doğar günler akşamlar

Gözlerim takılırken bildirimin ardına
Mousem yerleşiyor görüntünün yurduna
Altyazılı dublajlı türlü türlü milletten
Kurtuldum nice filmin peşi sıra zilletten
Bir seyirle akıyor karşımda bin teferrüç
Rüyamda saldırırsa kim kurtarır hangi güç
Kendimi toplayarak senariste bir yorum..
Ben olsam seyirciler işe gitmez diyorum!

Anlaşılmaya durdum yaşadım tüm kaderi
Bir gemi içindeyken duydum kötü haberi
Engin bir coğrafyada nice hayvan görmüşüm
Kaç asır beni nasıl meşgule düşürmüşüm
Diziler beni başka diyara taşıyordu
Dünyadan hikayeler durmaz yarışıyordu
Düş, hep düş, daima düş…Sonsuzu çözüyorum
Kötü sonu gördükçe niçin üzülüyorum
Ne arayan soran var ne bir dostun selamı..
Ölümün öncesinde umursamam kelamı
Yine de seslenen var sinirlenmiş evdeşim
Bir sestir alemlerden parıldıyor güneşim
Yarın için misafir gelecek market gerek
Cüzdanıma saldıran sanki çiyan engerek
Aynada seyrederek asansör düğmesini
Vardım geldim doldurdum buzluğun bölmesini

Zil çaldı.. Tekrar çaldı. Karşımda komşum insan
Ne istiyordu bilmem eylendim birkaç zaman
Ekranda kaya gibi Tviter yükseliyordu
Millet isyan halinde neler geveliyordu
Yavaş yavaş okudum beş on yirmi beş yazı
Aklıma düştü birden gündemin kurt ayazı
Siteleri dolaştım neden böyle diyorken
Mutfağa geçtim midem kendisini yiyorken
Bir gün daha yaşamak için aldım enerji
Ölmemiş K.H.K’lı hukuk kapmış alerji
Hak hukuk adalete hasret evladı vatan
Zulüm gören gönüller susmuş ahiri zaman

Bir haber görüldü mü fare hemen zıplıyor
Kimi ipi koparmış sunucular bipliyor
Küllüğe yine dolmuş ciğerimin feryadı
Her duman söylüyordu olmaz bunun miladı
Zalimler bir din gibi nasihat ediyordu
Salkım saçak dilimde dünya devriliyordu
Linklerimin yanında başka haber de vardı
Çevremi feryat figan nice acılar sardı
Yorumlarda nice genç eğleniyordu zam-zam
Delirmemekçün derman arayan dijital cam
Zulme maruz kalmış ki çığlık salan insanlar
Nice türlü küfürler duymadığım lisanlar
Geceyi ağartmışken uykusuzluk izanı
Milleti kandırmaya çığrılırken ezanı
Nirvanamın aniden parlayan makamıydı
Bu ezanlar ki iblis şeytan intikamıydı
Ben deli düşünceler içindeyken yeniden
Görüverdim linklerde başka bir dert aniden

Aldı benden çocuğumu yârimi
Baba ocağımı yaşam varımı
Bir gün görmeden ah u zarımı
Kapıdan kapıya sürgün ettim ben

Tarihini görünce irkildim yekten vücut
Kim yazmış nerededir adı sanı namevcut
Artık bahtın kapalı kes bu traşı arkadaş
Fakirler sömürülür haberler söyler ayyaş
Neden geldim dünyaya yakınma bey sekreter
İktidarda gördüğün itibar size yeter!

Gün gece devrilirken bilgisayar başında
Kış gelir sordum zamlı doğal gaz kaç yaşında
İçimi karartmadan mısrası şiirlerin
Yarınları ölüyor yurdumda şairlerin
Bedeni çürütmemek için spor mı yaparlar
Gençlerin kas kuvveti süt tozuna taparlar
Kırk yıla yaklaşmışken kaç şehir gördün bilmem
Yurtdışına gitmedim kültür mültür der gülmem
Babıali yazarı döktürüyor köşede
Mafya gibi yandaşlar doluşmuşlar şişede
Y kuşağı bu yolda ölüyoruz erkenden
İki dinazor dişi büyüyor titreşirken
Zorlu bir mücadele eski kuşak fikriyle
Dinlerin safsatası zulüm eyler zikriyle
Z kuşağı sevinsin belki darbe görmezler
Bizim önümüz…. Belki intihara sürmezler
Bu düşünce herkesi zehirledi beni de
Her yanımda bir bıçak korkutmasın seni de
Yeni şiir düşerken sayfalara peşpeşe
Ölüm açlık ve zulüm savaş açtı güneşe
Güneş etrafı kızıl cehenneme çevirdi
Doğan güneş değil ki sanki kahpe devirdi
Filmlerde kan kusarken senaristin emeli
Sarsılır Cumhuriyet ve milletin temeli
Varsa Tengri yardımcı olmalı son kuşağa
Bizler son nefesinde kavuştuk bu ışığa

Benden evvel dinleri rededenler kimlerdi
Gerçeği gösterenler ressamlar resimlerdi
Söyleşen ozanlarım heceye kan veriyor
Kimi arş kimi arzdan nice kitap dürüyor
Yüreğimi bölerken vatanımın halleri
Umutla sesleniyor kimi dostun dilleri
Bu dillerde içimden hep yek bahar doğuyor
Lakin şu kaynayan lav beni yine boğuyor

Sağ sol bilmez iken herkes özgürdü
Etö fetö diye kimler öksürdü
Şu kırk yıllık terör biterken sürdü
Kardeşi kardeşe dargın ettim ben

Rüyalarım karmaşık uyanmak yine güzel
Ilıman bir havada düşmez dalımdan gazel
Saçlarımı okşayan rüzgâr daim umutlu
Üç kuşağı değişmiş görüyorum hudutlu
Hasbam da tarih yazar dijital kitaplıkta
Bir titreyiş son kuşak uyansak mehtaplıkta
Kuşak derken sarsıldım arife tarif eden
Kaç zalim hanedanla mezara girdi deden

Garibiz sürülmüş eski topraklar
Arap seviciler sol ve sağlaklar
Kimin taşeronu bu son yapraklar
Hukuğu çivili yorgan ettim ben

Bir isyanın çığlığı duyuluyor yazında
Korkarım çimen oldun bir devlet çıkmazında
Ey şair insansever Anadolu adağı
Bahtına lanet olsun yenemezsen bu dağı
Az değil senin gibi arşa kurban edilen
Siyasi borsalarda alınıp ve satılan
Klavyem kem küm tutarken internetin yolunu
-Gözümsün! Gördün mü kırk yıldır yitik oğlunu

Derin derin içine çekip sigarasını
Ciğer felci dışında bütün kadavrasını
Bilime bağışlasam diye söyleniyordu
Anlamadım hayatla sanki eğleniyordu
Dijital fikirlerle belki değişir bir şey
Kim umursasın artık içbükey ve dışbükey
Rahmetli Kemal Sunal misali saf bu kuşak
Ağlarken gülmeye de alkış tutulur şak şak
Ne zaman bir şiirde dert-keder gam-kasavet
Ve isyan soluklasam yaşıyorum bin afet

Ey fikrimi dünyaya bağlayan internetcik
Ben gül olam sen bülbül ötüver hele cik cik
Ey ızdırapla dolu internet sayfaları
Eyy zulümleri görmez soytarı tayfaları
Eyy…!