Bir coşkuyla sana doğru attığım
Adım bana seni söyler Müzeyyen.
Nağmesine hislerimi kattığım
Udum bana seni söyler Müzeyyen.
Varlığın ruhuma kol bacak olur;
Sesin, huzur dolu kap kacak olur.
Bir mahzun bakışla kopacak olur,
Ödüm bana seni söyler Müzeyyen.
Bağrımdan Menderes sen gibi akar,
Ardına gönlümü sen gibi takar.
Sen gibi miyavlar, sen gibi bakar;
Kedim bana seni söyler Müzeyyen.
Bize Mevlâ vermiş bu muhabbeti,
Sökmez bana Azrail'in heybeti.
Seninle tatlansın ecel şerbeti;
Yudum bana seni söyler Müzeyyen.
Ölüm kapımızı el ele çalsın,
Eşim iki cihan benimle kalsın.
Damağımda duran bir parmak balsın,
Tadım bana seni söyler Müzeyyen.
Fuzulî'nin aklı zail olmuştur,
Bu kara sevdaya mail olmuştur,
Bakî de konuya dahil olmuştur,
Nedim bana seni söyler Müzeyyen.
Senden önce inan böyle değildim;
Gördüm eşarbınla, sevdim-sevildim.
Fısır fısır kulağına eğildim;
Dedim, bana seni söyler Müzeyyen.
Karnım doyar takındığın hayıfla,
Tavrını da yerim tel kadayıfla.
Levent çok şişmansın, Levent zayıfla..
Budum bana seni söyler Müzeyyen.
Yokluğunu içmiş gibi ayıklar,
Yoksan alabora bütün kayıklar.
Sanki her şairi seni sayıklar:
Didim bana seni söyler Müzeyyen.
4 Haziran 2016
Kayıt Tarihi : 6.6.2016 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayat ortağım, eşim Müzeyyen Topludal'a yazarak Didim 7. Şairler Şiir Şöleni'nde okuduğum şiir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!