kelebeğin güle usulca konuşu gibi
öylesi doğal uzandı elim ellerine
parmak uçlarında yanan aşkın ateşiyle
tutuştu tenim
bir yangındı başlayan alev alev
o soğuk Şubat akşamında
aşık değil ise eğer şair
şiirlerinde ne varsa aşka dair
akmayan bir nehir gibi durur
sayfanın orta yerinde
atmayan bir yürek sanki
göğüs kafesinde
sonsuzluğun kıyısında
çıkışı olmayan o son liman
tüm acıları dindiren kalbin sükutu
toprak yatağında düşsüz bir uyku
Kasım sabahının soğukluğu
vücudumda kanser yorgunluğu
aşina umutların yokluğu
sarılmaz vakit geriye doğru
duyduğum Azrail’in ayak sesleri
yitirdim yeşilimi Kasım rüzgarıyla
kuşlar yuva yapmaz oldu kavuğuma
artık salıncaklar kurulmuyor
çocuklar tırmanmıyor yorgun dallarıma
kazınmıyor sevdalı isimler gövdeme
kimse dalmıyor hülyalara gölgemde
baharda renk renk açan gül
mis gibi bir koku salar
içimi sarar yalnızlık
gülün dikenleri batar
güneşi batmaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!