Didem, sen ellerinle sun da kadeh kadeh kezzap,
Biz kanalım peymane peymane Kevser yerine.
Sen, arz et bize cehennemden sule sule azap,
Biz, mükafatın ile raks edelim Zühre diye.
Dagıt etrafından haleleri, görünsün çehren,
Aralansın yüregimizden perde misali gam.
Cânâna bulutlar ardından bir tebessüm etsen,
Bu cânı hangi mevsim edebilir kahrına ram.
Ey gönül bahçelerimizin mukaddes mihrabı,
Cemâline dalsak bizi tahtına imran eyler.
Ey izzet mihrabımızın güleda hükümdarı,
izmihrarın da bizi iclaline hayran eyler.
Didem; Firdevsde erguvan, gülistanda gül bize,
Zülfü tel tel olmus lâl kehribar misali, kayra.
O gül ki, ebediyen tac olacak kubbemize,
Bu kubbe ki tac ugruna agyar dilinde parya.
Şah-ı Kelâm
Erdem BozkurtKayıt Tarihi : 7.9.2011 01:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)