Giderdi yolda toz içinde
İnsan mı belli değil çorak toprakta ağaç mı ya da
Bir düşte yaslı yorgun
Olurla olmaz arasında
Yollara dağlara
Bir türkü gibi dağılırcaydı
Su ırmak akarcaydı
Gelsin yeniden dağlarıma derce
Sulamıştı biraz
Ellemişti toprağı parça parça
Duyumsamıştı her şeyi
Bilirle bilmez arasında
Dağın aşkı aşk değil
Gülün gülü gül değil
İpek örücüsü kılıç vurucusu
Sen sen ol sen değilce
Kent kaçkını sılasız yolcu
Bilinir ki yeniden yaşanmaz geçmiş söyle ona
Yorulmuş ayakta durmaktan ağaç
Uyumaz gibiydi uyurca
Ağzında gül taşıyan bir ejderha
Gözleri eski ev pencereleri
Kapalı açık yarı kapalı
Açıkta kapalıca
Toprak vermeyecekti istediğini kalmamıştı
Borcu insana yüz bin yıllardır
Çoğala çoğala derdi gele gele ağır
Çekmez gibiydi çekerce
Yaşı belirsiz yaşlılar gibi duygulu görkemli güleç
Yürek öksüz sanır kendini bahçe çiçeksiz kuş göksüz
Ey ölüm ey ölüm ey sonsuz ölüm
Dicle ulu bir sudur savruldu külüm Dicle’ye!
Kayıt Tarihi : 15.5.2015 16:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)