İçimde çalkalanır tarifsiz bir velvele
Cevaplar hep soruların içinde
Bildiği halde söylemeyen çocuk
Ağlar salya sümük kuytu köşelerde
Kırdığı camlar,kızlara tuttuğu aynalar
Kesilen sapanı ne derin yaradır gönlünde
Ya tuz buz olan aynası çöp tenekesinde
Çokomelin jelatini hangi defterinde
Ne olacağın o tercihinden bellidir
Düzleştiği kadar düzeltebilirsin dünyayı
Anca o kadar düzelebilirsin sende
Günler günleri yıllar yılları kovalar
Çocuklukta zaman böyle hızlı akar
Kaçmaya meylimiz o oyunlardan
Öyle bir yaz geçer ki aradan
Çokomelin kokusu siner kuru çiçeklere
Papatyalara merakım o zamanlardan
Müfredat dışı ilk neşriyatımız Tan’dı
Sonra kuşe kağıtlı aylık dergiler
Her şeyimizde olduğu gibi
Öğrendiklerimizde yarım yamalaktı
Yerli filmlere kurban ettik aşkları
Öpüşmeden doğan çocukları
Bize kimse maalesef anlatmadı
Sor doktor söyliyeyim olanları
O çocuğuda çağıralım gelirse
Bir iki çift laf eder o da bizimle
Geçen gün rastladım tesadüfen
Pişmanmış bildiği halde söylemediklerine
Yaramazlığı bırakırmış belki
Yarımlıkları tamama ererse
Edebiyat kitabında unutmuş jelatini
Papatyaysa kurumuş fen defterinde
Benimle arası açık epeydir laf aramızda
İçerken gelir birde aşık olursam yanıma
Halden anlar çocuk olduğuna bakma
Sır saklar vefalı sevgi doludur
Ezilmiş biraz içi hep buruktur
Anlayamasada hiç kimseler
Bir tek o yaralarıma merhem olur
Söz bir daha ki termine onuda getireceğim
Bildiklerini seninle birlikte öğreneceğim
Çıkışta onu casa biancaya götüreceğim...
Hasan Hazer
Kayıt Tarihi : 17.6.2020 01:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dr.Cengiz Güneş’e
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!