Di'li Geçmiş Kırıklıklar

Uyusam, uyansam
yatsam, kalksam açsam gözlerimi
ve seni görememenin verdiği kederle
bir çentik daha atsam hüzün defterine
Otursam, kanlı yarım arası ekmekle
kahvaltı yapsam, ağlasam
bütün organlarımla ağlasam…
Kül tablasında parmaklarımı söndürsem
yazmış olduğun yarım mektubu okurken
Artık giremiyorum sinemalara,
gişelerde sensizliğin oynuyor
Sarhoş dönerken eve o baş ağrısıyla,
karın ağrısıyla, kalp ağrısıyla…
Uyusam uyanamasam, inadına rüyalar görsem
Rüyamda aşka başka bir isim koysam,
mesela sevda tozu desem
Tenimde bıraktığın sevdanın tozlarını silip atabilsem
Felçli gözlerle bakarken sana
sanki bir ses göğüs kafesimi çatlatıp çıkar
Ilık bir nefes gibiydi devrimin yüreğimde,
asma bahçelerimizde esen ılık bir bahar esintisi
Seni ne anlattım ne de anlatabildim zaten
Varoluşum bir kalpsizin tekelindeydi
Uyansam çalınmış rüyalarımdan,
bir anda sersemce bakakalsam
karşımda dağılmış saçlarını tararken görsem seni
o an cinnet geçirsem, kapıda kan var
evet kapı kolundaki kan
Ecel ulaşsa o kapıdan çamurlu ayaklarıyla,
gelse ecel toplasa tüm kırıkları
Burada kırıklıklar var, burada kırık şeyler var!