1.
gecenin karanlığında uzun adamlar
yanlış bir yağmurun iplerine dolaşmış
daha yanlış bir yalnızlığa doğru gidiyor
senin beklediğin gemiler hiç gelmeyecek
hiç gelmeyecek o uzun saçlı çocuk
hani geceleri dudaklarını boyayan
korkunç bir çetrefilliğin uçurumundaki
ne kimse onu bekliyor ne de o kimseyi
daha sonra kara trenler ışıksız trenler
uçuşur ateş böcekleri asker sigaraları
savaş henüz başlamamış eli kulağında
herkes kimi öldüreceğini tasarlıyor
di'li geçmiş
2.
aydınlığı bu kadar soğutabilmek ne zor
bulutları küçük camlara sığdırabilmek
mahzun yolcuların baktığı pencerelerdeki
okullar erken tatile girdi çünkü savaş
sessizlikten uyanırsın gece sabaha karşı
alışık olmadığın bir saat üç buçuk
hiç üşümediğin bir rüzgâr sokaklarda
yalnız bir çocuk geceleri çok kalabalık
deniz kuşları mavi beyaz tuzlu rüyalarına
gülcemal yola çıkmış iki baca dört direk
uzak çan sesi gezinti güvertesinden
bütün bir ömür varılamayacak o liman
di'li geçmiş
3.
boğaziçi'nde yağmur dumanı edebiyat-ı cedide
-uzakta bir piyano onu bişüphe bir kadın
çalıyor-
cenap şahabettin'den kalktı 'inşirah' kime
uğrayacak
intihar etti beşir fuat anlayan tek kişi çıkmadı
porselen vazoda yaseminler şevki bey hicaz
sedefli udundan damla damla azalan paşa kızı
peder bey merhum selânik'de şehîd-i
hürriyet
ah nerde mülâzimler o eski mülâzimler
teşkilât-ı mahsûsa'dan kolağası fikri bey tırnova
tebriz'den getirmiş mutantan mahzunluğunu
iki kadeh rakı arkasından hain redifli
gazeller
'kantocu' peruz seyrânda seyr-ü-sefer mefluç
berlin'den avdetinde hilmipaşazade eflâtun bey
hicranını almanca tekellüm edermiş rivayet
hoelderlin nâm şâirden manzumeler
okuyarak
öyle ağır yalnızlığı herkese vermiyorlar
Kayıt Tarihi : 18.11.2016 16:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!