Dost elinden bade içip, mest olmadan gülünür mü,
Sılaya düşmeden ey dost, vatan kadri bilinir mi,
Yakmadan bağrını ateş, suya hasret kalınır mı,
Can evimden koptu canım, elin dilinden-dilinden...
Yar koynunda açan gülün, kokusuna doyulur mu,
Çiçek dalında sevilir, koparmaya kıyılır mı,
Mecnuna benzemeyince, aşık, aşık sayılır mı,
Aşığa cennetin yolu, geçer sevdanın yolundan...
Aşk ile öterken bülbül, seherde gül derilir mi,
Dost hatırın sormayana, kuru selam verilir mi,
Gönül hasretlik çekmeden, mutluluğa erilir mi,
Kıymetini bilen anlar, gönül balından, balından...
Yunus’ a çeksin yüreğim, Mevlam, kabul et dileğim,
Ferhat nice dağlar aşmış kavuşmamış bencileyin,
Hep mazlum mu yerde kalır, adalet bu mu söyleyin,
Zalime gönül vermesi, beter ölümden, ölümden...
Muradım, dertli ozanım,sevdaya ağıt yazanım,
Evliya Çelebi gibi, hep diyar-diyar gezenim,
Baharlarım heba oldu, ömürde kaldı hazanım,
Esme ayrılık rüzgarı, düşer yaprağım dalımdan...
03/12/2004 Murat Nail Güney Bodrum
Murat Nail GüneyKayıt Tarihi : 3.12.2004 12:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
tebrikler
TÜM YORUMLAR (1)