Boynuzu kırılsa koca öküzün
Baytarlık halini bana anlatır.
Uyuz,kart eşeğe çökerse hüzün,
Yaşını,yılını bana anlatır.
Katır,rüyasında doğurduğunu,
Fok balığı,hamur yoğurduğunu...
Kobra,sürünmeden dik durduğunu,
Eklemsiz belini bana anlatır.
Tavşan,küstüğünden dem vurur dağa,
Kokarca sürekli kahreder çağa.
Yarışta oması çıkan tusbağa,
Devenin nalını bana anlatır.
Çakal,tapu ister; sazlığa,büke,
Tilkinin kuyruğu sıkışmış köke.
Görün işte! ; aksak keçi,kör teke,
Papatya falını bana anlatır.
Çarpılanlar sorar cini,ifriti.
Kaşınanlar sorar sirkeyi biti.
Gün boyu taşlanan arasa iti,
Bilmem ne dölünü bana anlatır.
Başıboş gezenin uğrak yeriyim,
Bilmece çözenin uğrak yeriyim.
Azanın,tezenin uğrak yeriyim,
Soytarı rolünü bana anlatır.
Boynuma borç elin derdi,marazı,
Mecburum ya,(!) çekiyorum bu nazı.
Tandırlık ta yatan pireli tazı,
Kesilen yalını bana anlatır.
Soluğu yanımda alır yorulan,
Canımdan usandım,yeter be! Ulan.
Hadım olan,köse olan,kel olan;
Tüyünü/kılını bana anlatır.
Her zeminde sabun gibi kayanlar,
Söz verip de günaşırı cayanlar.
Kargadan başka kuş tanımayanlar,
Kekliği,sülünü bana anlatır.
Gırgır Dergisi 1978
Mizah Dergisi 1982
Kayıt Tarihi : 31.10.2006 20:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İsmail Hakkı Cengiz
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
Tam puan
Ümran Tokmak
TÜM YORUMLAR (13)