Devşirme Aşkların Lalası Değilsin Diln ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

devşirilmiş sevdaların ozanıyım
yolculuklarım gidip kalmaların dizesinin dizinde
özün sunağında susamış bir ıslanır
yalnızlığım ulanır gecenin aydan sonrasına
ay yüzün yansır ruhunun şenliklerine
Sensizliğimin intihar çiçekler açar viranelerimde
bakışlarında kuruyan özlemlerim bekleşir

Tamamını Oku
  • Alpaslan Akdağ
    Alpaslan Akdağ 09.02.2011 - 11:45

    Yaramın fay yatağındasın
    Yanardağım bu yüzden canlı bir aşk gibi
    Bu yüzden her dem yanarım dilnazım...

    özgün ve derin mısralar,
    şairi ve şiiri yürekten kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Fikret Şahin
    Fikret Şahin 08.02.2011 - 20:51

    Kendimizi abartmalı aşkların zehirine bağımlı kıldığımız ve sonunda gerçek aşkı değil de bu acıyı daha çok aradığımız,sağlıksız bir aşk kültürünün üzücü yansımaları...

    Fikret Şahin

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin 08.02.2011 - 20:22

    Ve diyelim ki şiirin..şiir yazması suç olan şairin ülkesine paralel olarak görebileceğimiz kenilerinin her siyasi söylem ve her kurum kuruluşu siyasi eleştirileri hakkı sanıp..dokunmazlıklar ardında caka satanlar.. bir başka siyasetcinin söylemine suçtur diyenlerin demokratik düzeninde demokrasiyi yaşarken…yaşam sevdamız ve yürekte ki sevda noktamız genelde denebilir ki 7 kat yerin dibinde sürünüyor.. Baklım ne zamana kadar!

    Cevap Yaz
  • Lara Açanba
    Lara Açanba 08.02.2011 - 19:12

    sevgili şair...yolun uzun ve açık...seni anladıkları vakit sen hala yazıyor olacaksın...yine derin ...yine sessiz..kararlı...ama gören...gösteren...şiir sana inanıyor...sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 08.02.2011 - 17:34

    Böyle Ölüm Dostlar Başına

    #NAMAZLA İLGİLİ İBRETLİK BİR HİKAYE#

    Bir imam efendi varmış imam ama hakkıyla iş...ini yapanlardan namazını tadilierkana uyarak kılmaya çok dikkat edermiş cemati hayranmış imam efendiye....

    Birgün öğlenamazı kıldırırken cemaate imam efendi tam öğlenin sünnetinde sağına selam verirken yaşlı ak sakallı bir ihtiyar gö...rür sola selam verir hemen sağına döner bakar ihtiyar yok...Farza geçer hemen farz namazdada aynısı olur...imam efendi şaşkındır son sünnete durur tam sağa selam vercek ihtiyar gine orda sola selam vermeden sorar'' amca sen kimsin necisin hep namazda sağa selam verirken varsın sola selam verip geri baktığımda yoksun ''der..ihtiyar adam ''eğer beni merak ediyorsan istersen pesine cematinide al bir karanlık sokak var orayı geş ordan korkunçmu korkunç bir sokak var orayıda geş ondan sonra yeşil bir kapı çıkacak önüne o kapının üzerinde''LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESULALLAH''yazıyo o kapıdan gir beni orada bulacaksın,kim olduğumu ancak ozaman söylerim''demiş...

    imam efendi hemen cemaate dönüp ''benim başımdan böyle böyle bir iş geçti hadi benle geliyomusunuz ''der...cemaat çok sevdikleri imamlarını yanlız bırakmazlar...önce karanlık sokaktan geçerler..korkunç sokağa gelince imam efendi arkasına bir bakarkiş cemaatten kimse kalmamış sokak o kadar korkunçmuşki hepsi kaçmışlar...imam efendi o sokaktan geçmiş yeşil kapıyı görmüş kapıki güzelliği gözlerini kamaştırmış üzerinde''LA İLAHE İLLLALLAH MUHAMMEDÜN RESULALLAH''yazıyomuş ...hemen içeri girmiş içerisi okadar güzelmişki şmam efendi büyülenmiş ihtiyar adam orada bir koltukta imamı bekliyormuş...imam efendi hemen sormuş'''dediklerini yaptım dediğin sokaklardan geçtim fakat cemaatim korkunç sokağa gelince beni bırakıp kaçtılar şimdi de bana sen kimsin''der yaşlı adam gülümseyerek iamam efendiye''ben Azrail(a.s)im ve sen öğlenin daha sünnetinde sağa ilk selam verdiğinde beni gördün ya işte ozaman tereğayından kıl çeker gibi ruhunu bedeninden aldım ama sen bunu anlayamadın bile...sonra o karanlıksokak varya orası senin tabutun cemaat seni omuzlayıp getirdi sonra o korkunç sokağa yani kabrine koydular imanın o kadar kuvvetliki hakkıyla kıldığın namazlar yaptığın görev sni oradan hiç korkmadan geçirdi veeeee burasıda CENNET-İ ALA dilediğingibi yaşa ''demiş....

    İşte kardeşlerim namazlarımızı hakkıyla kılmanın mükafatını gördünüzmü umarım buradan hepimiz bir ders çıkarırız...:((

    Kopyaladım yapıştırdım ben yazmadım.Yazan yazmış ben paylaştım.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Eroğlu
    İbrahim Eroğlu 08.02.2011 - 16:10

    Sokağın namusuyla yüzleştim, sevi anaforuna yolculuktan önce.Sorma anlatamam ki....

    Zaman; babamın köstekli saatinde yalnızdı.Üç Fidan, Menderes ve Demokrasi kurunlanmamıştı henüz.... İnsan ve işkence aynı karede değildi.

    79'da Bol paçalı kalabalığa uyamadım lisede.Önce ekmek derdi annemin Türkçe gülen yüzü.

    Kasabamızın tek kırtasiyesinde sadece defter, kalem satılırdı. Kurtalan Ekspress'inin yorgun ve unutkan yolcuları da olmasa, kitapsız kalacaktı çocukluğum.
    .............

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin 08.02.2011 - 14:55

    Şiire yorumum aşağıda…

    Önce... Naci abimize ve sayın Asuma Osman..rumuzluya bir iki irdeleme..
    Ve..
    Dünkü yorumlar epeyce düzeysizdi..bir uğradım gittim..bu gün düzey biraz daha hafiflemış, ama Nedense Naci abimiz adeta sürtüşme arayan bir konumla burada ki konumuna devam ediyor.. Tabii ki burada ki şiire görüşümü/yorumumu yapacağım..Ama madem ki burası genel herkese açık bir okuyucu kitlesi köşesi..kişiler ve şairler tabii ki güncel konu ve konumları burada da dile gelebilmeli…Bakın şiir hangi alana uzanmıyor ki..Şiir..,siyasette, dinde, rüyada, yaşamın tam odağında.., Peynir ekmek..yeri geliyor..kazma-kürek..haykırış..ağıt..umut..

    Ama gönül isterki olumluluk olacaksa..beğeni olacaksa bunda samimiyet ve argüman ve şiirden algı neyse onun altını doldurarak yorum olsun.. Ve gönül ister ki çarpışma olacaksa görüşler bazında olsun bu…Kişiseleştirme bunun dışında tutulsun..

    Sayın ASUMA OSMAN rumuzulunun yorumunu okuyorum oda aynı şeyi söylüyor gibi… Ve bakıyorum görüşü tamamen dil konusunda bana zıt tarafta..ve düzeyli görüşle tartışalım derken bakıyorsunuz..edilgenlikleri, dil bilgilerini öne sörürerek ..siz kim siniz ki diyor..Ve daha nice ithamlarla kendi görüşü karşısında olanlara bunu yansıtmadan da geri durmuyor iması veriyor..
    Dil boyutu onun var oluşundan bu yana nice tartışma ve olaylara ..devlet kurup, devlet yıkmalara kadar varan derin ve geniş bir konu..Siz karşınızda kini masa altına sokarak kendi görüşünüzü, elinize bir balta alarak savunursanız, bu mecazi anlamda dil BARBARLIĞI olmuyor mu? Yargılamıyor, böyle olmuyor mu nihayetinde diye soruyorum..

    Diyorum ki ana dilim Türkçe..Yurdumuzun resmi dili TÜRKÇE..gördüğümüz eğitim Türkçe…Şimdi bu boyuta gelişimizin ezelden buyan pek çok yönü masaya yatırılıp tartışabilirsiniz…Ancak siz (burda bir kaç kez yazmıştım) bir RUS olarak Halen RUS alfabesinde ve yazım konuşma dilinde almanca, farnsızca boyutu kendi ana dilinizde ve Rus dili şiirinizde, edebiyatında ve iletişiminizde öğer..işler..kullanır..yazar ..şiirleştirirseniz..bunun tek adı vardır..dilde ASİMİLASYON özentisi…

    Bu eger İngilizce ise..Hollandaca..Arapça ise..ve siz kendi ülkenizde ki vurgulanan sosyal, eğitsel ve edebiyat alanlarında Dieylim ki Arapsınız ha bire Osmanlı Egeminliğinden kalma nedeniyle Türkçe sözcük ve dil boyutlarını Arapça edebiyatınızda ( o da şair iken..edebiyat adamı iken) bilinçli olarak bunları işler ve geliştirmeye çalışısırsanız.,bunun da tek adı vardır..ne demiştik ..dilde asimilasyona devam..
    Hiç bir Hollandalı şair ya da edebiyatcısının Almanca, İngilizce ve Fransızca dillerinden kendi Holandaca dili olarak etkilenmiş olması ve pek çok sözcük, anlam ifade eden vurgulu kelimlerin ötesine geçip..şiirine..romanına..sonuç olarak kendi edebiyatına o dilleri baza alır ya da o dillerden kendi dilinden daha çok vurgu kelimlerle ne bir şiirini ne de bir hikayesini okuyamazsınız...
    Ama Hollandalı, Farnsız iken..ana diliniz gibi İngilizce bilirsiniz..gider ingilizce şiir yazarsınız..bu da ancak öğülecek bir edebiyat adamlığınızı ortaya getirir..
    Dilde kendi ana dili ile şiir yazıyormuş olarak..arapça..Frasça, ingilizce..Fransızca..(kullanılan bir kaç vurgulu sözcükler hariç) şiir yazmanın ise dilde tek bir adı var o da..dilde YOZLAŞMA..

    Siz ne kadar çok dil bilirseniz bilin..TÜRKÇENİN içine..şiirine..edebiyatına..hanği dil etkisi ve ağırlığı ile ilhamı ve gerekliliği nedeniyle şiir yazarsanız yazın..evet bu bağlamda esimilasyon ve YOZLAŞMIŞLIK tanımından kendinizi kurtaramazsınız..

    Dil konusunda bizde ki özel sorun din boyutudur..Ve bu halen bir geçicilik süreç içindedir kanımca..Çünkü Bir Almana, Fransız..Hollandalıya bakıyorsunuz..ayinlerini, dualarını..ayetlerini İngilizce..ya da İsrail dili ile ifade etmiyor..Kendi öz lisanı ve yurdunun resmi dili ile kiliselerde ayinini yapıyor.. Adam Hollandalı. Fransız..ya da Cezayir..Fas.. Suudi Arapistan..kendi lehçe ve şivelerini bir kenara bırakıp ne ayinlerinde..dua ve dini söylemlerde ne de edebiyatında ..evet ne İngilizceye ne de Libyalının kullandığı dile ağırlık koymuyor..

    Ondandır ki diyoruz..ve demeye devam edeceğiz…dilde Asimilasyondan ve yozlaşmadan lütfen aranınız.. dilimize giren ve günlük, dinsel, isimsel ne olursa olsun süzcük ve tanımları kullanmak başka..başka dilleri Türkçe şiir..edebiyat ve şiirimize lense etmek başka! Bu aynen nasıl bir Hollandalının..lavabo..cadeau (kado), auto..gibi..Frans..Ferdinand..Hans.. ve sair gibi kendi dilerine girmiş yabancı isim ve sözcüklerle ne Fransızlaşan..ne İngilezceleşen bir dil işlevini göremiyorsunuz… Sömürü, koloni girdabından ya da travmasından arınamamış ulusların ve devletlerin haricinde dünya da hiç bir örnegi olmaz bu aymazlık ve kendi dilinizi bu derce dışlamışlık boyutunuzu aşıp gelin güzel Türçemize ..bir şair..bir edebiyatcı olarak katkı sununuz dilek ve arzumuzu iletiyoruz.…

    İletişim..ilham ve kendimizi halk olarak onlarda bulma o odakta buluşma ve sentez oluşumuna evet katkınız..halkınızı sevme..toplumumunuz kabul edip benimseme ..insanınızla birlikte dil sürecinde de yaşamı içinize sindirmişliğinizin göstergesi olacaktır..

    Ve ŞİİR..,
    Şiir..akıcı ve güzel dilsel işlevi boyutuyla ilk göze çarpan tarafı. İmgeler pek güzel..vurgular yerinde ve şiirselliğe adeta örnekler sunan güzellikte..Şekil ve üsluk okuyucuyu finale taşıyor..İcerik olarak pek bilinen aşk..dipte..yükseklerde..yangında..özleme akan ırmağa benzetiliyor ve yalvarma..ne olur ne olur aşkıma cevap ver arayışında….bu boyutuyla şiir okuduktan sonra içerik evet zaten benim içimde ki aşktan dip ve derinde olamayacağindan okuycu olarak bana anlık şiirsel doyum verdi ve ötesini unuttum gitti…


    Saygıyla..

    Cevap Yaz
  • Arif Tatar
    Arif Tatar 08.02.2011 - 12:04

    Şiirinizi anlamlı ve güzel buldum; tebrikler... 10 puan. Hoşça kalın.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 08.02.2011 - 10:51

    Kulak verdim anlam'a
    Yok zerrece anlama
    Desem böyle şair'e;
    Der; 'bir sende anlama!'

    Bu yazının türü ne?
    Yazan kula karı ne?
    Maslahat'a yol olan,
    görmedim tek karine.

    Yazık gönül har'ına
    Ne der şair yar'ine?
    Bir sayfalık yazıda,
    var mı çare sorun'a?

    Sonuç; hürmet terine
    Az kişiye görüne!
    İnci, mercan ararsan;
    inme boşa derine!

    Herkese hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan 08.02.2011 - 10:40

    kutlarım günün şiirini

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta