Dâvetime kimse gelmediği çün
Dibi delik testi dolmadığı çün
Bana uyan bir kul olmadığı çün
ELYESA olarak virândayım ben
Evlâdı ı’yalla imtihan eden
Envâi dertlerle felç oldu beden
Kurt olup EYYÛB’un diline giden
İlâhi lütufla ihsândayım ben
Mor koyundu kurtar diye meleyen
Yüz yaşında iken dilek dileyen
İstediğin, kundaklayıp beleyen
Hacer, Sare, İBRÂHÎM, zandayım ben
Mahdûmu herşeyden çok sevince
Tefekküre daldım inceden ince
Rüyâda kes diye emreylenince
Kurbanlık edilen firkandayım ben
Hakkın emrine itaat eyledim
Muhabbet kurbanı İSMÂİL idim
Baba; Ellâh için kes beni dedim
Habilin kestiği kurbandayım ben
Düâ edip HAKK katından çağıran
Sana oğul verdim diye bağıran
Yüz yaşından sonra İSHÂK doğuran
Anam Sare için ferhandayım ben
Zemânda tebdili âşikar yevmin
Belliki Hikmeti bilinmez savm’im
İcrâ i Fiili livata kavmin
Neb’ileri LÛT’la seyrandayım ben
Oniki evlâdın babası iken
Göznurumdu çok sevmiş idim hepsinden
Bir plân yaparak aldılar benden
YÂKÛB’u İsraîl’i şandayım ben
On gardaşım bulandırdı havayı
Temelinden yıkmak için yuvayı
Su almak çün salladılar kovayı
Kovayla gelenle pirhândayım ben
Hepsi; acımadan attı kuyuya
Dediler ki ölenedek uyuya
Emir geldi “BOĞMA” diyerek suya
Köle; YUSÛF ile zindândayım ben
Yaş kemâle erdi sürüyü kızlar
Güderler de; benim yüreğim sızlar
Onlara muhafız iken yıldızlar
ŞUAYB’ım ilâhi devrândayım ben
Düşmanını kendisine beslettin
MÛSÂ’yı el ve asaya süslettin
Asiyeyi kocasına seslettin
Firavunu boğan ummandayım ben
Kaderi ilâhiydi beni çeken
CİBRİYL’i eminle güneşe çıkan
Samiri olunca HARÛN’a diken
Olan buzağıyla giryandayım ben
Yaratan seçipte gönderdiğinde
Hakikât zuhura geldi dilinde
Calût katledildiği çün elinde
Talûtta DÂVûD’û asfandayım ben
Rüzigâra müvekkildi SÜLEYMÂN
Bende benden içeriydi din imân
Asr-ı seadette olduğum zaman
Ebû Bekir, Omer, Osman’dayım ben
Mayıs varken Martı, Eylül’ü geçin
Milli hürriyyeti sevmekse suçun
Devleti âliye, Dîn, Millet için
Hallacı, Menderes, Mansur’dayım ben
Cihâd-ı ekberin her keresinde
Kıyâmete kadar sülâlesinde
Resulûn emriyle kan kalesinde
Âlîyyül kerrârı seyfûllâhdayım ben
Nebîlere karşı bayrak açtıran
İhtirastır; dîn, imândan geçtiren
Testereyle ağaç içre biçtiren
ZEKERİYYÂ ile ormandayım ben
Kral iken gardaş kızı isteyen
Şer’i şeriatte bu olmaz diyen
Mürterdlerden kanlı mintanı giyen
YÂHYÂ’ı Nebîyle urgandayım ben
Doğduğu anında Peygamber olan
İftira ederek dediler yalan
Anadan babasız dünyâya gelen
ÎSÂ bin Meryem-i bicândayım ben
Onsekizbin âlemlerin özüdür
Mevcûdatın basireten gözüdür
Her Hadîsi Yaratanın sözüdür
Habîbi MUHAMMED Sultandayım ben (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem)
‘Rahmeten lil Âlemiyn’dir MUSTAFÂ
AHMED’i MAHMUD’sun haydi gir safâ
Ondan yıldız raşidin-i hulefâ
Ruhû muhabbeti çıbandayım ben
Devrân boşunamı döner İSLÂMİ
Tefekkür etmektir hüner İSLÂMİ
Yağ bitince kandil söner İSLÂMİ
Nefsimin elinden alkandayım ben
Kayıt Tarihi : 24.8.2023 19:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet İslami](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/08/24/devriye-2-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!