Devrimlerin Temeli Şiirdir

Sanatın ilk dalı şiirdir.

Oğuz Kağan destanı, taş yazıtlar, Sümer tabletleri ispatıdır.

Yaşamın insan tarafından hoyratlaşmasına karşı insanlaşma yolunu açmak için insanlıktan ödün vermeyen bu yolun yolcuları şairler tarafından ilmik ilmik ördükleri sözlerle yozlaşmayı vururlar.

Bir halının temeli ilmiktir. Her şiirin temeli konusu ve seçilmiş kelimelerdir. O kolonlar üzerinde hedefine varmak ister.

Şiir; insanı, diğer canlıları ve doğayı öldürmez. Doğasına uygun yaşatmaktan yanadır şiir. Şiir en keskin sözlerle nişan alarak kötülüğü vurmak, kötüyü kötülükten kurtarmak ister.

Kötülüğün ve kötülerin her ne kadar işlerine gelmese de şiir, onları kazanmaktan yana umudu diri tutar.

Dertlidir şiirler. Yara sarmak adına yarasını gizleyen sözlerdir.

Şiir yazan kadar şiirden anlayanlar ne demek istediğini çıkartabilir.

Harf harf, kelime kelime örülür şiirler bir duygunun, bir düşüncenin üzerine duvar gibi. Hedeftekilerin üzerine kabus gibi çöken bir duvar gibi.

Bir çıkar sağlama amacı olmadan, insanlığın genel yararına bedelsiz ve gönüllü bir çabadır şiir.

Farklı coğrafyalarda ses versede Neruda ile Nazım'ın derdi aynıdır.

Asırlar geçer Ömer Hayyam'ın sesini kimse kesemez.

Şiir ve diğer sanatlar olmazsa insanlığın sesi başka nasıl yükselir ki!

Yaşamı zindana çevirmek isteyenler kendilerine naat dizen dizeler dışında kalan şiirleri, sanatın diğer dallarını neden istemezler?

Şiirde övgü bir tek kendi yarasına merhem devrimler yapan insanlara ve o devrimleri destekleyenlere yer verdiğinde değer görür.

Devrimlerin temeli şiirdir.

Tevfik Fikret ve Han-ı Yağma şiiri gelir aklıma ve Mustafa Kemal.

Mustafa Kemal'in ben Tevfik Fikret'e yetişemedim sözü yankılanır dimağımda.